Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Çankaya’dan Davet

MÜFİT ONBAŞI tarafından
21 Temmuz, 2012 12:42 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:07
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Çankaya Belediyesi'nin kırsal üretime ve üreticiye verdiği destekle Kalecik, Ayaş, Güdül ve Çubuklu çiftçiler, Ayrancı Semt Pazarı'nda Ankaralı tüketicilerle buluşuyor.

Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık'ın yeni toplumcu belediyecilik ilkeleri çerçevesinde hayata geçirdiği ve başarıyla uygulanmasına büyük önem verdiği kır-kent dayanışmasına ilişkin çalışmalar, değişik alanlarda hayata geçirilen projelerle büyüyor. Ankara'nın çevresinde halen tarımsal üretim yapılan yerlerdeki üreticilerin daha geniş bir pazar, Başkentlilerin de sağlıklı, uygun fiyatlı ve taze ürüne ulaşabilmesi açısından 'Ankara Köylü Üreticiler Pazarı' fikrini uygulamaya koyan Çankaya Belediyesi, ilk adımları Ayrancı Semt Pazarı'nda attı. İki haftadan beri Ayrancı Semt Pazarı'nda deneme amaçlı tezgah açan çiftçiler, halkın ilgisinden memnun. Ayrancı Organik Gıda Pazarı'nın kurulduğu pazar günleri tezgah açan üreticiler, bahçelerinden getirdikleri ürünleri Başkentlilerin damak tadına sunuyorlar.

KÖY ÜRÜNLERİ TÜKETİCİYE SUNULUYOR

Pazarda ilk olarak üretici belgesi olan 10 civarında köylü tezgah açtı. Sabah erken saatlerde pazar alanına gelen köylüler, sertifikalı tarım yapmadıkları için ürünlerine organik denemeyeceği bilgisini tüketiciye sürekli hatırlatıyor. Üreticiler, "Burada sattığımız ürünler, kendi bağımızda bahçemizde yetişen, evde tükettiğimiz ve ilçe pazarında sattığımız ürünler. Biz çok büyük alanlarda çok büyük miktarlarla ifade edilecek tarım yapmıyoruz. Miktar ve çeşit olarak kısıtlı olduğumuz ve sadece mevsim meyve-sebzelerini üretip satabildiğimiz için bunu tüketiciye söylüyoruz. Biz sertifikalı tarım yapmıyoruz, ürünlerimizi doğal yollarla ve çoğu zaman zirai gübre olmadan yetiştiriyoruz ancak bu da organik ürün demek için yeterli değil. Dolayısıyla Ayrancı pazarını organik pazarla paylaştığımızdan da müşterilerin kafası karışmasın ve kendilerini kandırılmış hissetmesinler diye daha onlar sormadan ürünlerimizin organik değil doğal, köy ürünü olduğunu söylüyoruz" dediler.

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI TANIK'TAN ÜRETİCİLERE DAVET

Daha önce birkaç değişik pazaryerinde deneme amaçlı tezgah açtıklarını ancak girişimlerin başarılı olmadığını kaydeden köylüler, "Biz buraya Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık'ın daveti ve girişimleriyle geldik. Kendisi bize bu pazarda yer gösterdi, pazardaki diğer esnaf da nezaketle yaklaştı. Amacımız çok para kazanmak değil, zaten o kadar ürünümüz yok. Hal esnafı değiliz, oradan mal almıyoruz. Bağımızda bahçemizde ürettiğimizin bir kısmını Ankara'da satıyoruz" ifadelerini kullandılar.

Köylü üreticiyi destekleyen projeyi başarılı bulduklarını ve uygulamanın oturması için zamana ihtiyaç duyduklarını belirten üreticiler, "Kanun, pazaryerlerinde toplam tezgah sayısının yüzde 20'sinin köylü üreticilere ayrılmasını öngörüyor. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, hem köylü üreticilerin hem de kentli tüketicilerin faydasına olan bu kararı uygulamaya koydu. Kendisine teşekkür ederiz" dediler.

Kalecik, Güdül, Ayaş ve Çubuk'tan gelen köylülerin meyve-sebze, şarküteri ürünleri ve çeşitli gıda maddelerini satışa sunduğu Köylü Üreticileri Pazarı, her ayın birinci pazar günü hariç Ayrancı Semt Pazarı'nda açılıyor.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.