Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Çubuk Emlak Alternatif Oldu

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
26 Temmuz, 2015 12:14 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:05
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

http://www.cubukemlak.com/ yeni ara yüzüyle, sizlerden gelen talepleri karşılamak için isteklere cevap veriyor.

Mobil uyumlu yeni sistem gibi birçok özelliği de beraberinde getirecek olan web sitesinde iki kategoride bulunan bireysel ve kurumsal üyeler rahat, keyifli ve güvenle alış veriş yapılabilecek.

Çubuk’un Tek 24 Saat Açık Emlak Merkezinde tüm ilanlarınız 7 gün 24 saat 365 gün sitemiz ile tüm dünya üzerinde yayınlanır.

 “Alın, Satın, Kiralayın mutlaka bir uzmanına danışın”

“Çubuk’taki Tüm Emlaklar Burada Toplandığı Bu Çok Kapsamlı Emlak Merkezinde Sizde Yerinizi Almakta Geç Kalmayın”

“SİTEYE GİRİN KAYBETMEYİN”

http://www.cubukemlak.com/ Kurucusu Müfit Onbaşı yaptığı açıklamada; “Sitemiz tamamen bilgi sistemleri tarafından geliştirilmiş bir emlak, reklam ve tanıtım sitesidir. Çubuk Emlak internet sitesi bilindik açık artırma sitelerinden değildir. Sitemizde bulunan seri ilan ve alım satım alanından emlaklarınızı tüm Türkiye ve Dünya ile ticarete entegre etmektir. Web sitemizde firmaların kendi internet sitesi yapma ihtiyacını ortadan kaldırarak burada adeta kendi siteleri gibi her türlü tanıtım materyali adres telefon, birçok resim, harita ve geniş bilgi portföyü ekleme olanağı sunulmaktadır. Bizde bu unsurları dikkate alarak ÇUBUK EMLAK’ı hazırladık. Amacımız emlakçıların ve emlağını satmak isteyenlerin internette yerlerini almalarını sağlamak onları bu arama motorlarında daha yüksek seviyelere ulaştırarak müşteri sayılarını artırmaktır. Bu gün internet her cepte! Emlak sektöründe hizmet veren firmaları bu gün insanlar internette daha rahat ve kolay bulmakta” diye konuştu.

NEDEN İNTERNET EMLAKÇILIĞI?

Yıllardır emlakçılık yapan firmalar ve müşteriler farkındadırlar ki, bir emlak alınıp satılırken veya kiralanırken, emlakçıların tellallık yapış şekilleri bellidir. Bunların arasında binaların üzerine asılan afişler, iş yerlerinin cephelerine asılan afişler vardı. Fakat gazetelere verilen ilanlar başı çekiyorlardı.

Dünyada ve Türkiye de internetin hızla yayılması ve cep telefonlarında yer almasından dolayı, her iş yeri ve neredeyse artık her eve cep telefonu, bilgisayar ve internet girmesiyle emlakçılıkta da yeni bir döneme girilmiş oldu. Bu döneme artık internet emlakçılığı dönemi demek, yanlış olmaz.

İnsanlar aradıkları bir mülke sahip olmak için artık her an ellerinin altında olan bilgisayar ve internet yardımıyla aradıkları emlağa kolayca ulaşabiliyorlar. Resimleriyle mevcut emlakları gezip hem boşa zaman harcamıyor, hem de yorulmuyorlar. Metrekare, oda sayısı, kat bilgisi, bina yaşı vs. gibi bilgileri girip indexlenmiş bilgilere kolayca ulaşabiliyorlar. Örneğin İstanbul’da veya başka bir şehir de yaşayan insanlar Çubuk’a gelecekler ve bir eve ihtiyaçları var. İnternet sitelerine girip fotoğraflarıyla gezerek Çubuk’a gelmeden birçok bilgiye sahip olabiliyorlar. Sadece, ilgilerini çeken emlağa gidip yerinde görerek daha çağdaş bir emlak arama şekline sahip olabiliyorlar.

Bundan böyle insanlar son zamanlarda emlak ilanlarına, Çubuk’ta daha çok www.cubukemlak.com sitesinden ulaşabilecekler. Bu sebeple de artık gazete ilanlarından çok, internet üzerinden izlenen bu sitenin ilanları işe yarıyor, şimdilik gazetelerin pabucu dama atıldı. Bakalım gelecekte internetin yerini ne alacak.

İnternet üzerinden emlakçılık yapmak sandığınızdan çok daha kolay. Online emlakçılık sistemimiz sayesinde vakit kaybetmeden çok para kazanabilirsiniz.

Peki, bunu nasıl sağlıyoruz?

  1. Üyeliğiniz başladığında sizin adınıza bir web sayfası düzenlenir.
  2. Web sayfanıza, bölgedeki tüm emlak bilgileri kaydedilir.
  3. Kişisel emlakçılık bilgileriniz müşterilere gönderilir.
  4. Web sayfanız üzerinden emlak sahipleriyle randevulaşır ve pazarlama anlaşması yaparsınız.
  5. Satışını yaptığınız emlaklarla ilgilenen alıcıların bilgisi, otomatik olarak web sayfanıza yazılır ve onlara özel mesajlar gönderilir.
  6. Müşterilerinizle randevulaşıp beğendikleri emlakları gösterirsiniz.
  7. Alıcı, satın almak istediği emlak için size yazılı teklif verir.
  8. Emlak sahibi, alıcının teklif formuna teklifi kabul ettiğini yazar ve imzalar.
  9. Satış için emlak alıcı ve mal sahibiyle beraber tapuya gidersiniz.
  10. Taraflardan aldığınız komisyonun tamamı sizin olur.

Arama motorlarında ilanlarınızı en yukarıda çıkartarak kısa sürede sonuç alırsınız. Şimdi sadece satışa ve para kazanmaya konsantre olursunuz.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.