Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Emine Erdoğan hanımlar ile turşu kurdu

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
20 Ekim, 2021 10:34 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:05
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ankara’nın Çubuk ilçe merkezine 2 km uzaklıkta bulunan Aşağı Çavundur Mahallesi’ndeki kadınlarla bir araya gelerek turşu kurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan selamlar getirdiğini belirten Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı’nın da Çubuk’a geleceğini duyduğunda özel olarak turşu istediğini dile getirdi.

Erdoğan, tarladan toplanan kelek, patlıcan ve lahanaları kavanozlara doldurarak turşu kurdu. Emine Erdoğan, programa gelmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Nereye gidiyorsun?” diye sorduğunu, “Çubuk” deyince de “Bana da bir tabak turşu yollasınlar” dediğini aktararak, selamını iletti.

Gazetecilerin de sorularını cevaplayan Emine Erdoğan, “İlk kez mi turşu kuruyorsunuz?” sorusuna “Küçükken anneme eşlik ediyordum ama ilk kez burada kurdum. Benim için çok güzel bir deneyimdi. Hem ilk olması hem de Çubuk’umuzun değerli hanımlarının bu kadar faal olmaları, gerçekten beni çok duygulandırdı. Görmeyince anlaşılmıyor. Kimler yapıyor, nasıl yapıyor bunları, nasıl hayata geçirmişler; gerçekten çok takdir ediyorum. Üretiminden bu ana kadar yapmalarını ayrıca takdire şayan. Gidip çarşıdan pazardan almıyorlar, kendileri üretiyorlar, kendileri kuruyorlar. Bu da Türk kadınının ne kadar çalışkan, üretken ve yaratıcı olduğunu gösteriyor. Gerçekten çok duygulandım, hepsini çok tebrik ettim. Başarılarının devamını, başka kadınlara da örnek olmalarını diliyorum. Girişimleri nedeniyle hepsini kutluyorum” yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en çok hangi turşuyu sevdiğinin sorulması üzerine Erdoğan, salatalık turşusunu sevdiğini söyledi. Emine Erdoğan, evde en çok hangi yemeğin yapıldığının sorulması üzerine de “Ben, eşim, çocuklarım, yemek seçme olayımız yok. Ne yemek olursa yiyoruz ama şimdi torunlara bakıyorum, aynı şeyi göremiyorum. Maalesef seçiciler ve buna çok üzülüyorum. Onları da eğitmeye çalışıyorum” diye konuştu.

Emine Erdoğan, 15 Ekim Dünya Çiftçi Kadınlar Günü’nün hatırlatılması üzerine de şunları kaydetti: “Çiftçiler Günü’nde kadınlarımızın gayretlerini takdirle karşılıyorum. Gerçekten olmazları başarıyorlar. ‘Hiç olamaz’ diyeceğimiz şeyleri yapabiliyorlar. Kendilerini çok seviyorum, çok takdir ediyorum, buradan selam ve sevgilerimi yolluyorum. Tekrar Çiftçiler Günü’nü kutluyorum.”

Kadınlardan Hatice Üstün de Emine Erdoğan’ın çok güzel bir şekilde turşu kurduğunu belirterek, başarısını “yüzde yüz” olarak tanımladı.

Turşu kurmanın püf noktasını isteyen Emine Erdoğan’a, kadınların tarifi televizyonlara veremeyeceklerini, ancak kendisinin kulağına özel olarak söyleyebileceklerini belirtmesi gülümsetti.

Daha önce evde bu şekilde hiç turşu kurmadığını söyleyen Emine Erdoğan, annesinin küçükken turşu yaptığını ve ona yardım ettiğini anlattı. Emine Erdoğan, “Bundan sonra evde turşuları ben yaparım artık, çok zevkli.” dedi.

Evde salatalık ve lahana turşusunu daha fazla tükettiklerini anlatan Emine Erdoğan, kurduğu turşuları da eve götüreceğini ifade etti.

Turşunun faydalarına dikkati çeken Emine Erdoğan, özellikle lahana turşusunun sağlık için faydalı olduğunu vurguladı.

Kadınların, Nevşehir’de mağaralarda bekletilen üzüm sirkesi ve kaya tuzu kullanılmasının turşunun püf noktalarından biri olduğunu anlatması üzerine Emine Erdoğan da doğal sirke ve evde kaya tuzu kullanılmasının önemine işaret etti.

Kadınlar, Emine Erdoğan’a, yaptıkları turşuları sosyal medya üzerinden de sattıklarını ve gelir elde ettiklerini söyledi.

Emine Erdoğan, kadınların “Eliniz bu işlere yatkın” sözleri üzerine gülerek, “Benim elim her işe yatkındır, ben de ev kadınıyım zaten.” karşılığını verdi.

Daha sonra özel yapılan turşu suyu ve salatalık turşusunun tadına bakan Emine Erdoğan, “Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar.” diyerek, turşuları basın mensuplarına ikram etti.

Turşunun limonla mı sirkeyle mi yapılacağına ilişkin geleneksel tartışmanın hatırlatılması üzerine Emine Erdoğan da gülümseyerek, “Galiba sirke ağır bastı, ben uzmanların yanında başka bir fikir beyan edemem, dolayısıyla sirke kazandı.” dedi.

Torunlarının turşu sevip sevmediğine ilişkin soruya ise Emine Erdoğan, torunlarından bazılarının turşuyu çok severek yediği cevabını verdi.

Yiyecekleri mevsime göre tüketmeye dikkat edip etmediğinin sorulması üzerine Emine Erdoğan, “Tabii ki. Biz bile bazen karıştırıyoruz. Hangi sebze hangi mevsimdeydi acaba diye, çocuklarımız artık bunu hiç bilmiyorlar maalesef.” ifadelerini kullandı. Çubuklu kadınlar da Emine Erdoğan’ın elinin turşu kurmaya çok yatkın olduğunu ifade ederek, Emine Erdoğan’ın gelmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi, herkesi Çubuk Aşağı Çavundur’a turşu almaya davet etti.

TURŞUNUN MERKEZİ OLAN ÇUBUK ADRESİNDE İNTERNETTE ONLİNE GÜVENİLİR ÇUBUK TURŞUSU ALMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ MARKALARDAN BİRİNİ TIKLAYIN:

https://www.youtube.com/watch?v=_ga2cxyOQow
https://www.youtube.com/watch?v=603zF3T2PGw
https://www.youtube.com/watch?v=HByjO-yMfo4
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kanser nezle gibi tedavi edilebilecek

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Aralık, 2025 11:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.

Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir

Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.

Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler

Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde  % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*

Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları

Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.  Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu.  Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.

Kanser karşıtı ürünlerin listesi

Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları: Elma. Vişne. Şeftali. Kültür eriği. Erik. Armut. Lima fasulyesi. Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.* Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer. Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var. Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar! Artık asla kansere yakalanmayacaksınız! Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir Bunu bilmiyor muydunuz? Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit! Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin. Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir. Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.  Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz. Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir? Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır. Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır! Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür. Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir. Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar. Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder. Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin! Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi… Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.   Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.