Son Dakika
ABD, İran’ın Fordow, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerine yönelik geniş kapsamlı bir hava harekâtı düzenledi. Operasyon, “Operation Midnight Hammer” adıyla, 125 uçak (7 B‑2 Spirit bombardıman uçağı) ve bir donanma denizaltısından atılan 30’dan fazla Tomahawk füzesiyle gerçekleştirildi. B-2’ler özellikle Fordow’a 14 GBU‑57 “bunker-buster” bombası bırakarak bu tür bombaların ilk operasyonel kullanımını yaptı. Pentagon yetkilileri, “çarpıcı hasar” olduğunu belirtse de, yeraltındaki kritik altyapının tamamen yok edildiğine dair kesin kanıt henüz açıklamadı .
ABD saldırısının ardından İran, Tel Aviv ve Hayfa’yı hedef alan balistik füzeler ve İHA’larla geniş çaplı misilleme gerçekleştirdi. İran Ulusal Güvenlik Konseyi’ne göre bu misillemede sivil ve askeri kayıp yaşandı; İsrail tarafında 24 kişi öldü veya yaralandı, İran’da yaklaşık 950 kişi hayatını kaybettiği iddia edildi. İran ayrıca Fordow için “ilk defa Hayber füzesi” kullandığını açıkladı.
İran Meclisi, Hürmüz Boğazı’nı kapatma opsiyonunu görüşerek onay verdi; nihai kararın ise Ulusal Güvenlik Konseyi’ne ve dini lidere ait olduğuna kesinlik kazandı. Bu su yolu, dünya petrolünün yaklaşık %20’sini taşıması nedeniyle kritik öneme sahip. AB Dışişleri Bakanı Kaja Kallas, bir kapanışın “son derece tehlikeli” olacağını vurguladı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Çin’i ikna etme çağrısı yaparken, bazı ABD yetkilileri Hürmüz kapanışının İran için ekonomik intihar olacağını öne sürdü .
Saldırı sonrası Brent petrol fiyatı 77–80 USD/varil bandına yükseldi. Hürmüz kapanma tehdidi, global hisse senetlerinde değer kaybına ve sigorta primlerinde artışa yol açtı. Analistler, potansiyel açılış süresine bağlı olarak petrol fiyatının 100 USD’leri görme riski olduğunu öngörüyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, ABD saldırılarını “bölgesel krizi küresel çatışmaya dönüştürme riski” olarak değerlendirdi ve tarafları derhal müzakereye çağırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan hem ABD hem İran lideri ile telefonla görüşerek ara buluculuk rolünü güçlendirmeye çalışıyor. Ayrıca Türkiye, sınır güvenliğini artırırken, Lübnan’daki ABD personel hareketliliği konusunda da diplomatik temaslarda bulundu.
” Türkiye olarak, bölgede İsrail saldırganlığıyla başlayan çatışmanın yayılması ve güvenlik ortamının istikrarsızlaşması riskine her vesileyle dikkat çekmiştik. İran’ın nükleer tesislerine ABD tarafından bugün (22 Haziran) yapılan saldırı, söz konusu riski en üst düzeye çıkarmıştır. Türkiye, ABD’nin İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer tesislerine yönelik saldırısının muhtemel sonuçlarından derin endişe duymaktadır. Yaşanmakta olan gelişmeler bölgesel ihtilafın küresel düzeye taşınmasına neden olabilecektir. Bu felaket senaryosunun hayata geçmesini istemiyoruz. İlgili tüm tarafları sorumlu davranmaya, saldırıları an itibarıyla karşılıklı olarak durdurmaya ve daha fazla can kaybına ve yıkıma yol açabilecek adımlardan kaçınmaya davet ediyoruz. İran’ın nükleer programına ilişkin ihtilafın tek çözüm yolu müzakerelerden geçmektedir. Uluslararası toplumu, taraflar arasında diplomatik bir çözüm bulunması yönündeki çabaları desteklemeye çağırıyoruz. Türkiye, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye ve yapıcı katkılar sunmaya hazırdır. ” şeklinde açıklama yapıldı.
Avrupa Birliği, İngiltere, Türkiye ve Kanada gibi ülkeler, askeri adımlar yerine diplomasiye ağırlık verilmesi gerektiği ortak görüşünü paylaşıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, acil toplantı çağrısında bulundu. Rusya ve Çin, saldırıları şiddetle kınarken, İngiltere Başbakanı Starmer, hem Trump hem Netanyahu ile görüşerek diyalog çağrısında bulundu . ABD’de ise Trump, operasyonun nükleer programı “baskı altına almak” amacı taşıdığını vurguladı; ancak kısa süre sonra “rejim değişikliği” ihtimali üzerinde de konuştu.
Askeri Adım mı, Diplomasi mi? ABD-İsrail havadan saldırılarını artırarak İran’ın nükleer kapasitesine zarar verme hedefini ortaya koyarken, İran da stratejik karşılıklar vererek tansiyonu yükseltiyor.
Hürmüz Boğazı Kararı fiziki açılış/patlatmadan ziyade stratejik bir baskı aracı olarak kullanılıyor; nihai karar bekleniyor.
Türkiye’nin Rolü bölge diplomasisinde denge unsuruna dönüşmüş durumda. Ankara, gerilimi azaltıcı bir denge politikası yürütüyor.
Ekonomi – Enerji Dinamikleri petrol fiyatları ve enerji arz güvenliği, yatırımcıları belirsizliğe karşı tetikte tutuyor. Global ekonomi görünümü hassas.
Kaynaklar: The Guardian, Reuters, Associated Press (AP), Financial Times (FT), Time, Foreign Policy, CBS News, New York Post, India Times, Palestine Action, The Jerusalem Post, Anadolu Ajansı, Türkiye Dışişleri Bakanlığı açıklamaları, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) açıklamaları, İran Dışişleri Bakanlığı açıklamaları, BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi, İngiltere Başbakanlığı, Rusya Dışişleri Bakanlığı, Çin Dışişleri Bakanlığı.
1247 Kez Görüntülendi. Etiketler: ABD » askeri operasyon » barış çağrısı » BM » enerji krizi » Hürmüz Boğazı » İran » İsrail » küresel gerilim » misilleme » NATO » nükleer saldırı » Orta Doğu krizi » petrol fiyatları » rejim değişikliği » savaş » Trump » Türkiye diplomasisi » uluslararası hukukBENZER HABERLER