Son teknoloji ile donatılan Özel Dalmed Çubuk Diyaliz Merkezi yeni yerine hizmet veriyor.
Yeni yerlerinde hizmetlerine devam eden Özel Dalmed Çubuk Diyaliz Merkezi yöneticisi Melih Dal, “ Amacımız öncelikle hastalarımızın haklarını ve doğru tedavi hizmetlerini çağdaş standartlara sunan etik değerlere bağlı bir kuruluş olmaktır. Hizmetlerimizin karşılığında anlaşmalı kurum hastalarından hiçbir ücret talep etmemekteyiz. Belli bir oranda sosyal güvencesi olmayan ve sağlık sigortası kapsamında olmayan hastalarımıza da özel imkânlar sunmaktayız. Tam teknik donanımlı 20+1 İnnova ve Braun Dialog Plus cihazları ve 5 servis aracımız ile hastalar evlerinden alınıp, tekrar evlerine bırakılıyor. Aynı zamanda diyaliz dışı tedavi gereksinimlerini Ankara merkezde bulunan anlaşmalı özel sağlık kuruluşları ile her türlü tedavileri karşılanmaktadır. Esenboğa havaalanı 5 dakika gibi kısa mesafede olması, misafir hastalara kolaylık olması nedeniyle hastalar günü birlik tedavisini gerçekleştirebiliyorlar. Hizmetimiz diyaliz hastalarını 40 km olan Ankara’ya gitme zahmetinden kurtardı. Çankırı, Orta, Şabanözü, Eldivan, Ankara Kalecik, Pursaklar, Bağlum, Keçiören, Çubuk, Akyurt ve köyleri bulunan diyaliz hastaları için özenle hiçbir masraftan kaçınmadan, standartların üzerinde donanıma kavuşturularak hizmet vermeye başlayan diyaliz merkezi yetkilileri konuyla ilgili olarak " Öncelikle amacımız yıllardan beri süre gelen hastaların yol çilesine son vermek, nitelikli kadrosu, kaliteli ve güler yüzlü personeli ile en iyi hizmeti sunabilmek olmuştur. Merkezimiz Çubuk 'ta 2007 yılından bu yana 6 yıldır hizmet veren ve alanında deneyimli kadromuz ve en son teknolojik cihazlarımızla hastalarımıza hizmet vermekteyiz. 25 deneyimli personelimiz ile 100 hastaya hizmet ediyoruz. Her yaştan hastamız var. Sabah, öğle, akşam olmak üzere günde 3 seans hizmeti yapıyoruz”dedi.
Hastalarına her türlü imkanı sunan Merkez yöneticisi Melih Dal hastalarına verdiği hizmetin açıklmasına şöyle devam etti: “ Merkezimiz, Sosyal Güvenlik Kurumu ( S.S.K., T.C. EMEKLİ SANDIĞI, BAĞ-KUR) ve çalışan Kurum mensuplarına anlaşmalı olarak hizmet vermektedir. Hastalarımızın tetkiklerini yapmak üzere tam donanımlı tıbbi tahlil laboratuarı ve HCV(+) HBsAG (+) hastalar için ayrı cihaz ve bölümler bulunmaktadır. Hastalarımıza 4 saatlik diyaliz süresince hasta başı LCD televizyon, internet, gazete ve dergi gibi aktivitelerle keyifle diyaliz tedavilerini olmaktadırlar. Kulaklıklar mevcut olduğundan televizyon izlerken kimse rahatsız olmamaktadır. Salonlarımız merkezi ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemi, ferah iç mekânı ile hastalarımıza huzurlu bir ortamda tedavi olanağı sunmaktadır. yrıca diyaliz seanslarına uygun diyetisyenlerin önerdiği sıcak ve soğuk yemek menüleri, çeşitli ikramlar hastalara sunulmaktadır” diye konuştu.
Kalite, hizmet ve sağlık hizmetlerinde hiçbir masraftan kaçınmadan hastalarımıza hizmet etmeyi önce insan ve sağlık düşüncesiyle hizmet edeceğinin altını çizen Dal: “Çok yakında yeni yatırım ve yeni sağlık kuruluşlarımızla hizmetlerimize devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.
Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir
Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.
Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler
Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*
Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları
Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor. Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu. Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.
Kanser karşıtı ürünlerin listesi
Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları:
Elma.
Vişne.
Şeftali.
Kültür eriği.
Erik.
Armut.
Lima fasulyesi.
Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.*
Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer.
Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var.
Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar!
Artık asla kansere yakalanmayacaksınız!
Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir
Bunu bilmiyor muydunuz?
Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.*
Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit!
Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin.
Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir.
Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor. Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz.
Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir?
Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır.
Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır!
Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür.
Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir.
Neden biz bunu bilmiyoruz?
Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar.
Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder.
Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin!
Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi…
Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.
Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak