Kaçkar Dağları zirvesinde yaşanan bu trajik kaza, amatör pilot ve emekli elektrik mühendisi Mehmet Demirci için hayal kırıklığı ve sonun acı bir manifestosuydu. Yaklaşık bir yıldır üzerinde titizlikle çalıştığı “dünya turu” hayalini gerçekleştirmek için Eskişehir Sivrihisar’dan havalanan Demirci, yanında Rize'ye götürmek üzere aldığı yolcu Hicran Kaya ile birlikte M20J tipi tek motorlu uçakla yola çıktı. O akşam saat 18.00'de başlayan yolculuk, sisli zirveleriyle meşhur Kaçkarlar'ın yoğun pusuna takıldı ve Erzurum–Bayburt–Rize sınır çizgisindeki dik sarp kayalarda son buldu.
Uçağın enkazına başta Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve İkizdere Arama Kurtarma (İDAK) ekipleri olmak üzere AFAD, UMKE, AKUT, KDRK ekipleri, 4 insansız hava aracı (drone), 2 keşif uçağı, arama köpekleri ve 1100’e yakın personelle saatler süren çetin bir mücadeleyle ulaşıldı. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, enkaza ulaşılma anını “Sabah 06.24’te, sis ve kar yağışı altında, zor koşullara rağmen ekiplerimiz uçağa ulaştı” sözleriyle izah etti.
Pilot Demirci’nin cansız bedeni olay yerinde tespit edildi. Vali Baydaş’ın detaylı aktardığı üzere: “Uçakta yolcu Hicran Kaya hayatta, pilot Mehmet Demirci maalesef kurtarılamadı”. Kaya, düşüş anında 112 üzerinden “Uçağımız dağa çarptı… Yardım edin, ölüyoruz!” diyerek çığlık attı ve bu çağrı, kurtarma seferberliğini başlattı. Kaya, askerî helikopterle Erzurum Şehir Hastanesi’ne sevk edildi; Erzurum Valiliği’nin açıklamasına göre “bilinci açık, hayati bulguları stabil ama durumu orta-kötü; kırıklar ve yumuşak doku hasarı mevcut”.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, gece saatlerinde sosyal medya üzerinden taziye mesajı yayınladı:
“Elim uçak kazasında hayatını kaybeden pilot Mehmet Demirci’ye Allah’tan rahmet, yaralı Hicran Kaya’ya acil şifalar diliyorum. Gece boyunca Rize, Erzurum, Bayburt valilerimize, JAK, AFAD, UMKE ve AKUT ekiplerine teşekkür ederim.”
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da, Erzurum Şehir Hastanesi’ndeki durumu şöyle özetledi:
“Yaralı vatandaşımız Erzurum’a sevk edildi, tedavi süreci halen ciddiyetini koruyor.”
Demirci’nin sivri uçuş tutkusu ve dünya turu hayali, kazadan sadece birkaç gün önce gazetecilere şöyle yansımıştı:
“Bu dünya turu çocukluk hayalimdi… Uçağımız bu tip turlar için ideal; verimlilik, menzil, hız açısından tercih ettik. Bir yıllık hazırlık sürecimiz vardı, güzergâh izinlerini yaklaşık 5–6 gün önce tamamladık.”
Bu sözler, Demirci’nin sadece bir rota çizmediğini; bir ömür boyu süren bir tutkunun uçuşunda olduğunu göstermişti. Tek başına başlattığı dünya turu, onun 41 yıllık üniversite arkadaşlarından biri olan İsmail Şentürk’ün ifadesiyle şöyle yankı buldu:
“Bu yolculuk Mehmet’in çocukluk hayaliydi… 100. yıl anısına bir iz bırakmak istiyordu… Akşam kötü haber geldi, inanmak istemedik.”
Demirci, son yolculuğuna Cuma günü İstanbul Kadıköy’deki Has Erenler Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrası uğurlandı; cenaze törenine eşi, çocukları Ece ve Ege Demirci, dostları ve havacılık camiasından isimler katıldı. Sonrasında ise Pendik Osmangazi Mezarlığı’na defnedildi.