Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Göklerin Sultanı Milletin Hizmetkârından Bir İlk Daha

blank
Mert Onbaşı tarafından
27 Kasım, 2024 18:16 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 28.11.2024 11:07
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Denizaşırı görev yapma gücüne sahip, kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş yapan Türkiye'nin milli ve özgün SİHA'sı Bayraktar TB3 dünyada bir ilki başardı. Karada olduğu gibi mavi sular da yuvamızdır artık. Sevdamızın peşini hiç bırakmadık, şeklinde açıklamalarda bulunan Baykar Teknoloji - Bayraktar geliştirdiği özel sistemi ile bu büyük başarıyı elde etti. Bayraktar TB3: Dünyada Bir İlk, Gemi Tabanlı İHA Teknolojisinde Devrim Türkiye’nin milli savunma sanayiindeki öncü şirketlerinden Baykar Savunma tarafından geliştirilen Bayraktar TB3, kısa pistli gemilerden iniş ve kalkış yapabilen dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) olarak havacılık ve denizcilik tarihine geçti. Bu başarı, TCG Anadolu gemisinde gerçekleştirilen zorlu test süreçleriyle sağlandı.

Teknik Özellikler ve Yenilikçi Tasarım

Bayraktar TB3, özellikle katlanabilir kanat tasarımı sayesinde uçak gemileri gibi dar alana sahip platformlarda etkin şekilde konuşlandırılabiliyor. Yerli olarak geliştirilen PD-170 motoru, araca 20.000 saatlik bir uçuş ömrü sağlarken, uzun menzil görevlerinde üstün performans sunuyor. İleri seviye keşif ve gözetleme sistemleri ile donatılan Bayraktar TB3, ASELSAN tarafından geliştirilen ASELFLIR-500 Elektro-Optik ve Keşif Sistemi ile yüksek çözünürlüklü görüntü aktarımı sağlıyor. Bu sistem, hedef belirleme ve operasyonel kabiliyette dünya standartlarının üzerinde bir performans sergiliyor.

Test Başarıları

  • Rampadan İlk Kalkış: 1 Haziran 2024’te, Tekirdağ Çorlu ve Edirne Keşan’daki test pistlerinde rampadan ilk başarılı kalkışını gerçekleştirdi. Bu pist, TCG Anadolu gemisinin güvertesine birebir benzer özelliklere sahip olarak inşa edildi.
  • Kısa Pistten Uçuş ve İniş: 19 Kasım 2024’te, 12 derece eğimli rampaya sahip TCG Anadolu gemisinden kalkış yaparak 46 dakikalık bir test uçuşunu başarıyla tamamladı. Dönüşte iniş sırasında hiçbir destek ekipmanı kullanmadan gemiye sorunsuz bir şekilde indi.
  • Yüksek İrtifa Performansı: Bayraktar TB3, 25 Haziran 2024’te gerçekleştirilen Yüksek İrtifa Sistem Performans Testi sırasında 36.310 feet irtifaya ulaşarak dikkat çekici bir başarı elde etti.
  • Uzun Uçuş Süresi: 20 Aralık 2023’te yapılan uzun uçuş testinde 32 saat boyunca havada kalarak 5.700 kilometrelik bir mesafeyi katetti.

Operasyonel Avantajlar

Bayraktar TB3, hem deniz üstü hem de kara hedeflerinde hassas taarruz kabiliyetine sahip. Görüş hattı ötesi haberleşme kapasitesi sayesinde geniş bir operasyonel menzile ulaşabiliyor. Gemi tabanlı konuşlandırma özelliği, hem ulusal savunma hem de uluslararası görevlerde yüksek hareket kabiliyeti sağlıyor. Bu yenilik, özellikle açık deniz görevleri ve askeri operasyonlar için stratejik bir avantaj oluşturuyor.

Bayraktar TB3 ve Geleceğin SİHA’ları

Baykar tarafından geliştirilen TB3, toplamda 700 saatten fazla uçuş gerçekleştirmiş ve dünya havacılık tarihine yeni bir sayfa eklemiştir. Sadece teknik bir başarı olarak değil, Türkiye’nin savunma sanayiindeki bağımsızlık vizyonunun bir göstergesi olarak da büyük bir anlam taşımaktadır. Bu yenilikçi platform, Bayraktar AKINCI ve KIZILELMA projeleriyle birlikte Türkiye’nin savunma gücünü küresel ölçekte daha da yukarı taşıyacak. Bu başarı için gece gündüz demeden büyük bir azimle çalışan ve uğraşan başta Baykar çalışanları olmak üzere tüm mühendislerimiz ve çalışanlarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz. Haber Yazarı: Mert ONBAŞI
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.