Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan Gençlere Tarihi Yolculuk

blank
Mert Onbaşı tarafından
05 Temmuz, 2025 15:27 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 06.07.2025 17:24
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın yürüttüğü "110. Yılında 110 Bin Gençle: Bir Destandır Çanakkale" projesi, 2025 yılı boyunca 81 ilden 16-25 yaş grubundaki 110.000 gencin ecdadın izinde Çanakkale’yi ziyaret etmesine olanak tanıyor. Etkinlik çerçevesinde ulaşım özel otobüslerle ücretsiz sağlanıyor ve tüm turlar rehber eşliğinde düzenleniyor. Gençlere, Şahindere Şehitliği, 57. Alay Şehitliği, Conkbayırı, Çanakkale Şehitler Abidesi gibi önemli tarihsel mekânlar tanıtılmakla kalmayıp, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi’nde o döneme ait atmosfer yaşatılıyor.

Proje, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından koordine ediliyor. Başvurular gençlik merkezleri veya gençlik ofisleri aracılığı ile alınıyor; başvuru formu, veli izni veya taahhütname zorunlu. Her kafilede engelli gençler için ayrı kontenjan belirleniyor ve talep edilirse refakatçi desteği sunuluyor. Ayrıca, şehit/gazi yakını gençler, engelli bireyler, daha önce Çanakkale’yi ziyaret etmemiş gençler ya da kırsal kesimden katılanlara öncelik verildiği belirtiliyor.

Ziyaretler genellikle tematik periyotlarla düzenleniyor; bazı gençlik merkezleri örneğin Kastamonu 8–9 Nisan ve 15–16 Nisan gibi tarihlerde, Çankırı temsilcileri ise 15–16 Nisan tarihlerinde gerçekleştirdiği kafilelerde Kilitbahir Kalesi, Namazgâh Tabyası, Siper 1915 ve Hilal‑i Ahmer Hastanesi gibi ek duraklar da ekleyerek ziyaret zenginleştirmesi yaptı.

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, projenin amacını “Gençlerimizin ecdadımızın kahramanlıklarını daha iyi bilmelerini, o ruhu hissetmelerini sağlamak” olarak açıklayarak; gençlere sadece bir gezi değil, tarih, değerler ve vefa bilinci kazandıran unutulmaz bir deneyim sunmayı hedeflediklerini belirtti.

Proje süresince düzenlenen rehberli anlatımlar, dualar, sembolik törenler ve grup içi etkileşimli paylaşımlar, katılımcıların tarihsel bilincini pekiştiriyor. Her durakta gençlere istatistikler, mektup ve fotoğraflarla desteklenen anlatılarla tarihin insan boyutları aktarılıyor. Özellikle Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi’ndeki etkileşimli sergi ve canlandırmalar, oldukça ilgi görüyor.

Proje boyunca genç katılımcılar hem tarihi mekânlarda yürüme pratiği yapıyor hem de grubun ruhunu artıracak mini etkinliklerle (şehitler için dua, şiir okumaları, sözlü sunumlar) sosyal uyum ve aidiyet duyguları geliştirilmiş oluyor. Ayrıca GSB tarafından yürütülen gönüllü refakatçi ve rehber desteği sayesinde, gençlerin güvenliğini ve motivasyonunu üst düzeye çıkaracak ortam yaratılıyor.

Bu büyük çaplı etkinlik, gerçek zamanlı verilerle de destekleniyor; örneğin GSB Balıkesir Susurluk, katılımcı yaş gruplarını (9–12 ve 13–15) ve tarih periyotlarını (30 Haziran–5 Eylül gibi) önceden ilan ederek programın kapsama alanını netleştiriyor.

“110. Yılında 110 Bin Gençle: Bir Destandır Çanakkale” projesi, genç nesillere yalnızca Çanakkale’nin coğrafi izlerini değil, milletin birlik–beraberlik ve fedakârlık ruhunu sosyal–kültürel öğrenme temelli bir deneyimle aktarmayı amaçlayan, tarih–kültür–medeniyet temalı kapsamlı bir eğitim politikası oldu.

https://www.youtube.com/watch?v=bbAXnKjvs7s
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.