Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Stres Atmak İsteyenlere İyi Haber

MÜFİT ONBAŞI tarafından
13 Aralık, 2011 18:03 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:08
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver
 

Stres Atmak İsteyenlere İyi Haber

Ankara’da şehir stresinden uzaklaşıp doğa ile baş başa kalmak isteyen vatandaşlara çok sayıda alternatif mekan sunuyor. Altınpark, Moganpark, Göksu Parkı, Mavi Göl Parkı, Botanik Park, Seğmenler ve Kuğulupark sakin saatler geçirmeyi isteyen Ankaralıları bekliyor. Barındırdığı çeşitli ağaç ve bitki türleriyle dikkat çeken Altınpark, Moganpark, Göksu Parkı, Mavi Göl Parkı, Botanik Park, Seğmenler ve Kuğulupark sakin saatler geçirmeyi isteyen Ankaralıları bekliyor. Ayrıca, Hoşebe, Eğriova, Çamkoru, Aluçdağı mesire alanları ise doğanın kucağında kentin gürültüsünden uzak bir gün geçirmek isteyen Ankaralıları, güzellikleri yaşamaya davet ediyor. Başkentliler, kent merkezine yakın yerlerde bulunan rekreasyon alanlarının tümüne, toplu ulaşım araçlarını kullanarak ulaşabiliyor. Vatandaşların yararlanabileceği rekreasyon alanlarının başında yaklaşık 2 bin dekarlık kullanım alanıyla Kayaş yakınlarındaki Mavi Göl geliyor. Başkent’in “mavi” terapisi Kent merkezine yalnızca 12 kilometre uzaklıkta bulunan Mavi Göl, alandaki donatılarıyla Ankaralıların dinlenme ihtiyaçlarını karşılıyor. Çay bahçeleri ve seyir teraslarının da bulunduğu rekreasyon alanında, son dönemde artırılan yeşil dokusu, göletin maviliği hafta sonu dinlenmek isteyenleri bekliyor. Yelkenli teknelerin de yer aldığı Mavi Göl’de isteyenler, can yeleği takarak deniz bisikletlerine binebiliyor. Ayrıca, özel hazırlanan bir başka iskelede de vatandaşların balık tutmasına izin veriliyor. Spor yapmak isteyenlerin de düşünüldüğü alanda, voleybol, basketbol, futbol, mini golf imkanı sunulan alanda patika yürüyüş yolları da vatandaşlara hizmet veriyor. Soğuksu’dan sıcak karşılama Ankara Büyükşehir Belediyesinin Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı, vatandaşların gözde doğal terapi alanları arasında yer alıyor. Zengin bir botanik görüntü sergileyen Soğuksu Milli Parkı, yabani gül, çilek ve fındık, ahlat, ardıç, meşe, karaçam ve çeşitli kır çiçeklerine ev sahipliği yapıyor. Milli parkta ayrıca çok sayıda yaban hayvanı da yaşıyor. Alanda, kent merkezine 78 kilometre uzaklıkta bulunan Soğuksu Milli Parkı’nda, vatandaşların spor yapabilecekleri alanlar da yer alıyor. Kent merkezinin oksijen depoları ANKARA’nın sembollerinden olan, 275 dekar alan üzerine kurulu Gençlik Parkı, barındırdığı 3 bin civarında ağaç, binlerce çiçek, süs havuzu ve çay bahçeleriyle vazgeçilmez dinlence mekanları arasında yer alıyor. Atatürk Orman Çiftliği de Ankara’nın vazgeçilmez mesire alanları arasında yer alıyor. Gazinoları, parkları, piknik yerleri, hayvanat bahçesi, çeşitli ürünleri ve doğası ile Ankaralılar tarafından çok ziyaret edilen bir gezi ve mesire yeri olan çiftliğe, belediye otobüsleri, dolmuş ve banliyö treni ile ulaşılabiliyor. Kuğulu, Seğmenler ve Botanık Parkları ise, kent içinde rahat bir nefes almak isteyen vatadşalara dahat bir nefes alma imkanı sunuyor. Başkentli’nin yaz-kış vazgeçmediği Eymir Gölü ise ağaçlar arasında yürüyüş ve koşu yapma, bisiklete binme, oltayla balık tutma imkanı da sunuyor. Deniz tadında göl manzarası YAKLAŞIK 602 dekarlık alan üzerine kurulan Gölbaşı’daki Mogan Parkı, onlarca kuş türüne ev sahipliği yapan Mogan Gölü’nün huzur veren sessizliğini paylaşma imkanı sunuyor. 100 bini aşkın ağacın bulunduğu park, ahşap kıyı yolu, koşu ve bisiklet yolları, göl kıyısında uzun bir yürüyüş yapmak, koşmak ve bisiklete binmek isteyenleri bekliyor. Parkta kıyı boyunca turlanan “gezinti treni” de özellikle çocuklar için büyük bir eğlence kaynağı. Ayrıca, park içerisindeki kuş gözlemevi de göldeki onlarca kuş türünü yakından görmeye fırsat tanıyor. Vatandaşların gölde 45’er dakika dolaşmalarını sağlayacan “Nehir Gemisi” bulunan Göksu Park’ta, ray uzunluğu 550 metre olan dağ kızağı ve ray uzunluğu 2 kilometre olan “gezinti treni” de hizmet veriyor. Çocukların “Harikalar Diyarı SİNCAN’daki Yunus Göleti alanında yapılan Harikalar Diyarı, Başkentliler’in tercih ettiği mesire alanlarının başında geliyor. Vatandaşlar, Harikalar Diyarı’na Sincan veya Fatih hattında çalışan toplu taşıma otobüslerini kullanarak ulaşabiliyor. Bin 300 dekarlık alanıyla Avrupa’nın en büyük kentsel parklarından biri olan Harikalar Diyarı’nda, çocuklar için 25 dekarlık bir alana kurulu, “Masal Adası” bulunuyor. Özel bir peyzaj çalışması, ışıklandırma ve spor tesisleri bulunan parkta, çeşitli masal kahramanlarının canlandırıldığı ve filmlerinin oynatıldığı 12 cep sineması da miniklerin beğenisine sunuluyor. Karagöl’de piknik keyfi ÇUBUK ile Kızılcahamam arasında, Kavak Dağı ve Yıldırım Dağı eteğinde küçük fakat çok derin, krater bir göl olan Karagöl, mükemmel bir doğal güzelliğe sahip. Çubuk’a yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta olan Karagöl, her iki tarafı yamaçlarla çevrili, etrafı çam ve dağ kavağı ile kaplı Karagöl, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp dinlenmek isteyenler için sık sık gidilmesi gereken doğal terapi mekanları arasında yer alıyor. Etrafı ormanlarla çevrili Karagöl’ün çevresinde piknik yapılabilecek masalar bulunuyor. Hürriyet
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.