Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Sünnetin Önemi

MÜFİT ONBAŞI tarafından
01 Nisan, 2012 09:07 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:07
Okuma Süresi: 8dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Amr b. Avf(ra) Efendimiz'in Bilal b. Haris(ra)'a şöyle dediğini rivayet etmiştir: " ey Bilal! Bil" . O da: " Ya Rasulullah neyi bileyim?" .

Şöyle buyurdu:" Şunu bil ki kim benden sonra sünnetlerimden öldürülmüş olan bir sünnetimi diriltirse ona bu sünnetle amel edenlerin ecri verilir. Onların ecirlerinden de eksilme olmaz. Kim de Allah ve Rasulü'nün razı olmadığı sapık bir bid'at ortaya koyarsa ona da bu bid'atla amel edenlerin ecri verilir, bid'ati işleyenlerin günahlarından da eksilme olmaz. " (Tirmizi, İbn-i Mace).Kaynakwh: 100 şehit Sevabı...

İbn-i Abbas (ra) Hz. Peygamber Efendimiz(sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: " Ümmetimin bozulduğu bir sırada kim sünnetime sarılırsa ona yüz şehit sevabı vardır. " (Beyhaki, Taberani).

SÜNNETLER

Hz. Muhammed s.a.v Sünnetleri

Peygamber Efendimizin Günlük Hayata Ait Sünnetleri başka sünnetler daha

"1- ) En çok Pazartesi ve Perşembeleri oruç tutardı. Neden böyle yaptığı Pazartesi ve Perşembe Allah'a sunulur. Sorulduğunda da şu cevabı verirdi: "" Ameller her pazartesi ve perşembe Allah'a ( c.c.) sunulur. Oruçlu iken amelimin Allah'a (c.c.) arz olunmasını severim. Her Müslüman affedilir. Ancak dargın olan kişi müstesna. Cenab-ı Hak meleklere onlar için ""bunları geri bırakın"" der."

"2- ) Cumartesi ve pazar günleri de umumiyetle oruç tutardı. ve şöyle derdi: "" Bu iki gün müşriklerin bayram günleridir. Onlara muhalif olmaktan hoşlanırım."

3- ) Yüzüğü gümüştendi, yüzüğü akik taşıydı.

4- ) Gözleri uyurdu lakin kalbi uyumazdı.

5- ) Ahlakı Kur'an'dı.

6- ) Umumiyetle cuma günü yıkanırdı, bazen de terk ederdi.

7- ) Çocuklara karşı çok merhametliydi.

"8- ) Su içtiği zaman 3 defa nefes alır, üç nefeste içerdi ve "" Bu daha mutlu, daha afiyetli ve daha sağlıklıdır. "" buyurdu."

9- ) Gece kalktığı zaman ağzını misvaklardı.

10- ) Son derece merhametliydi. Birisine bir şey vaat ettiği zaman imkanı olduğunda mutlaka o vaadini yerine getirirdi.

11- ) İçinde su içilen bir cam kasesi vardı.

12- ) Sükunu uzun, gülmesi azdı.

"13- ) Hizmetçiye söyledikleri sözlerden biri de "" Bir ihtiyacın var mı? "" idi."

14- ) Eza veren kötü huyu olmazdı. Birisinin diğeri aleyhine olan sözünü de kabul etmezdi.

15- ) Kendisine meleklerin gelmesi ve Hz. Cebrail (as) ile konuşması sebebiyle pırasa, sarımsak, soğan gibi şeyler yemezdi.

16- ) Yaslanarak yemek yemezdi. Arkasından iki kişi yürüyemezdi.

17- ) Gece ağzına misvak sürmeden kalmazdı.

18- ) Gusülden sonra abdest almazdı.

19- ) Tebessüm etmeden kesinlikle konuşmazdı.

20- ) Ramazan Bayramında bir şey yemeden camiye çıkmazdı.

21- ) Kurban Bayramında kurban kesilmeden evvel bir şey yemezdi.

22- ) Üçten sonra sözü tekrar etmezdi.

23- ) Gece veya gündüz uyuyup da uyandığı zaman mutlaka misvak kullanırdı.

24- ) İkram edilen kokuyu geri çevirmezdi.

25- ) Biat esnasında kadınların elini tutmazdı.

26- ) Bir yudum su ile dahi olsa iftar etmeden akşam namazını kılmazdı.

27- ) Gülüşü tebessümlerden ibaretti.

28- ) Hastayı ancak üç günden sonra ziyaret ederdi.

29- ) Şu beş şeyi hiçbir zaman yanından ayırmazdı; Ayna, sürme kabı, tarak, misvak ve ustura.

30- ) Lamba ile kendisine aydınlık yapılmadıkça karanlık evde oturmazdı.

"31- ) Bir yerden kalkarken mutlaka "" Subhaneke Allahümme Rabbi vebi hamdike la ilahe illa ente estağfiruke ve etübi ileyke"" der ve şöyle buyururdu: "" Yerinden kalkarken kim bunu söylerse mutlaka mecliste kendisinden südur eden günahları bağışlanır."""

32- ) Hiçbir şeye hayır demezdi. Kendisinden bir şey istendiği zaman eğer yapmak isterse evet derdi. İstemezse sükut ederdi.

33- ) Abdestini kendisi alırdı. Kimseden yardım istemezdi. Vereceği sadakayı da bizzat kendi eliyle verirdi, kimseyi bunun için rahatsız etmezdi.

34- ) Ne yemek ne de başka bir şey O'nu akşam namazından alıkoyamazdı.

35- ) Dişlerini temizlemeden uyumazdı.

36- ) Daima misvakı başucunda bulunurdu, öylece uyurdu. Uyanınca hemen onunla dişlerini fırçalardı.

37- ) Kahkaha ile gülmezdi.

38- ) Yemeğe suya üfürmezdi. Kabın içinde nefes almazdı.

39- ) Kendisinden kötü söz işiteceği kimseye yanaşmazdı. ( Buhari )

40- ) Bir vali tayin ettiği zaman ona sarığı kendi eliyle sarıp giyindirirdi. Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.

41- ) Sarığın kuyruğunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtırdı.

42- ) Yanına çocuklar geldiği zaman onları tebrik eder, güzel karşılar ve onlara dua ederdi.

43- ) Hurmayı yer ve çekirdeğini tabağa atardı.

"44- ) Buğday ekmeği ile hurma yerdi v "" Bunlar pek hoştur. "" derdi. ( Tayalisi )"

45- ) Üzümü ağzına teker teker koyarak yerdi. ( Taberani )

46- ) Hediye edileni yerdi, sadakayı yemezdi. ( İbn-i Said )

47- ) Üç parmak ile yerdi, onları silmeden iyice yıkardı.

48- ) Hanımlarından biri yatıp uyumak istedikleri zaman ona 33 kere Subhanallah, 33 kere Elhamdülillah, 33 kere de Allahuekber demesini emrederdi. ( Mendi )

49- ) İnsanları birbirine bağlamak ve sevindirmek için hediyeleşmelerini emrederdi. ( İbn-i Asakiri )

50- ) Güneş tutulduğu zaman kılınan küsuf namazında köle azad edilmesini emrederdi.

51- ) Nazar değmesinde ( hastalanınca ) Kalem Suresi 51, 52. ayetlerin okunmasını emrederdi.

52- ) İnsana ait 7 şeyin gömülmesini emrederdi: Saç, kan, tırnak, diş, pıhtılaşmış kan, perde, hayız kanı. ( Hakim )

53- ) Oruçlu iken iftar edeceği zaman ilkin su ile başlardı. Suyu iki veya üç defada nefes alarak içerdi yani bir defada içmezdi.

54- ) Yüzüğünü sağ eline takardı. ( Müslim )

55- ) Yüzüğünü sol eline takardı. ( Buhari )

56- ) Yüzüğünü sağ aline takardı sonra sola değiştirirdi. ( İbn-i Asakir, Aişe (r.a. )

57- ) Cinlerden ve nazar değmesinden Rabbine sığınırdı. Nihayet Muavvizeteyn nazil olunca onları okumaya başladı. Diğer duaları terk etti. Ani ölümden Allah'a sığınırdı, ölümden önce hastalanmasını isterdi. ( Taberani )

58- ) Her namazdan sonra abdest alırdı. ( Buhari )

59- ) Kurfuaz şeklinde ( Dizlerini karnına birleştirerek ) otururdu.

60- ) Başına sarık sarıp ona kuyruk yaparak, iki omuzu arasından sarkıtırdı.

61- ) Bütün vakitlerde Allah'ı (c.c.) zikrederdi.

62- ) Gece karanlığında gündüzün ışığında gördüğü gibi görürdü. ( Beyhaki )

63- ) Enine doğru misvak kullanırdı.

64- ) Sabah namazının sünnetini kıldığı zaman sağ ayağının üzerine yatardı.

"65- ) Aksırınca "" Elhamdülillah"" derdi. Bunu işiten "" Barekallah"" derdi. Tekrar Efendimiz: "" Yehdina ve Yehdikümullah"" derdi."

66- ) Aksırdığı zaman elini ya da elbisesini ağzına koyardı, sesini alçaltırdı.

67- ) Ayaktayken öfklendiklerinde hemen otururlardı. Otururken öfkelendiklerinde hemen yatarlardı. Böylece öfkeden teskin olup giderdi.

68- ) Öğleden önce dört rekatı kaçırdıkları zaman onu farzı müteakiben iki rekattan sonra kılardı.

69- ) Arkadaşlarından birini üç gün görmediği zaman onu sorarlardı. Eğer gaib ( kayıp )ise ona dua ederlerdi.

70- ) Dualarının daha şümullü olanını severdi, diğerlerini terkederdi. ( Taberani )

71- ) Tabaklanmış koyun postunda namaz kılmaktan hoşlanırdı. ( İbn-i Said )

72- ) Bahçelerde namaz kılmaktan hoşlanırdı. ( Tirmizi )

"73- ) Duasına "" Subhane Rabbiyel aliyyül ağlel vehhab "" ile başlardo."

74- ) Açlıktan beline taş bağlardı. ( İbn-i Said )

75- ) Yeşilliğe akan suya bakmaktan hoşlanırdı. ( Ebu Nuaym )

76- ) Ağzı kapanan kaptan hoşlanırdı.

77- ) Hediyeyi kabul edrdi. Ona karşılık olarak bir şey verirdi. Sadakayı kabul etmezdi. ( Taberani )

"78- ) Kıraatini ayetlerin başında dura dura icra ederdi. "" Elhamdülillahi Rabbil Alemin"" der, sonra durur "" Errahmanirrahim"" der ve yine dururdu."

79- ) Cuma günü namaza gitmeden önce bıyıklarını kırpardı, tırnaklarını keserdi.

80- ) Namazda esnemekten hoşlanmazdı.

"81- ) Dağlamak, yani bir nevi tedavi şeklinden ve sıcak yemekten hoşlanmazdı ve şöyle buyururdu: "" Soğuk yiyin çünkü bereketlidir. Dikkat edin sıcak yemekte bereket yoktur. "" ( Ebu Nuaym )"

82- ) Nübüvvet mührünün görülmesinden hoşlanmazdı.

83- ) Çok sorulmaktan hoşlanmazdı ve bunu ayıplardı. Ama Hz. Ebubekir (r.a) sorduğunda cevap verirdi ve bundan hoşlanırdı. ( Taberani )

84- ) Yemeği ortasından yemekten hiç hoşlanmazdı.

85- ) Yürüyüşünden aciz ve tembek olmadığı anlaşılırdı.

86- ) Secdede bazen kendisinden geçinceye kadar uykuya dalardı. Gözleri uyuyup kalbi uyumadığı için sonra kalkıp abdest almaya ihtiyaç duymadan namazını kılardı. ( Ahmet bin Hanbel )

"87- ) Son sözü şu olmuştur: "" Namazı sakın terk etmeyin. Namazı sakın terk etmeyin, elleriniz altında bulunanlar hakkında Allah (c.c )'tan korkun, adaletle muamele edin. ( Ebu Davut ) "

Günlük Hayatta Sünneti Seniyye

1. Hayırlı işlerde sağı, adi işlerde solu kullanmak.

2. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak.

3. Yemeğe besmele ile başlamak, Allah’ın sonsuz ikram ve nimetlerini tefekkür ederek yemek, sonunda da hamd etmek.

4. Yemekte tabağın kendi önümüze gelen tarafından yemek.

5. Yerde bir sofra bezinin üstünde yemek. İhtiyaç olduğu takdirde masada da yenilebilir.

6. Yemeğe sofradakiler ile beraber başlamak.

7. Acıkmadıkça yememek, tam doymadan yemeği bırakmak.

8. Tabağa az yemek koydurtup artık bırakmamak.

9. Sofrada sağ dizi dikip, sol dizi yere yatırmak.

10. Saf ipek ve saf altın ümmet-i Muhammed’in erkeklerine haram kılınmıştır.

11. Selamı yaymak. Selam, kelamdan önce gelir.

12. Eve girince ilk söz ev halkına selam vermek olmalıdır.

13. Selamla birlikte samimiyetle, tebessüm ederek musafahada bulunmak.

14. Musafaha ile birlikte, hürmet, samimiyet ve şefkate vesile olan kucaklaşmalar yapılabilir. Süfli hisleri uyandıracak sarılmalar caiz değildir.

15. Musafahada önce eli uzatan çekmelidir. Biz çekersek buluşmadan memnuniyetsizlik manası çıkabilir.

16. İlmiyle amil din adamları ile adil devlet başkanlarının eli öpülür, beşeri hisleri yok olmuş yaşlı hanımlara selam verilebilir, gerekirse eli de öpülebilir. Yeter ki fitneye sebep olmasın.

17. Hediyeleşmek ve gelen hediyeye aynıyla veya daha güzeliyle karşılık vermek.

18. Az gülmek, gülünce kahkaha ile değil, tebessüm ederek gülmek. Mütebessim olmak.

19. Çoğu zaman susmak, tefekkür etmek, ihtiyaç olunca konuşmak.

20. Tane tane, orta bir ses tonuyla konuşmak. Çok mühim şeyleri üç defa tekrar etmek.

21. Konuşmaya Allah’ın adıyla başlamak ve Allah’ın adıyla bitirmek.

22. Nefsi ve dünyalık bir şey için öfkelenmemek. Bir hak zayi olduğunda ve uhrevi meselelerde, Allah ve din hakkı için öfkelenmek.

23. Doğru sözle şaka ve mizah yapmak.

24. Boş işler (malayani) ile iştigal etmemek.

25. Uyku için yatınca önce sağ tarafına yatmak, sağ yanağını sağ avucunun içine koymak ve o günün muhasebesini yapmak.

26. Yüzükoyun yatmamak.

27. Yatağa girdiğinde avuçları açık olarak birleştirerek İhlas, Felak ve Nas surelerini okuyup avucunun içine üfleyip sonra bütün vücudunu sıvazlamak, bunu üç defa tekrarlamak.

28. Beyaz giymek.

29. Mest giymek.

30. Ayakkabı giyerken önce sağdan başlamak, çıkarırken de önce soldan çıkarmak.

31. Takke ve sarıkla başı kapatıp namazı öyle kılmak.

32. Soğan ve sarımsak kokusuyla mescid ve meclislere yaklaşmamak.

33. Üzerinde kudsi kelimeler ve ayetler yazılı eşya ile tuvalet ve pis yerlere girmemek.

34. Misafire elinde bulunandan ikramda bulunmak. Misafir ve ziyaretçileri temiz bir kılık kıyafetle karşılamalı.

35. Aksırınca sesi az yükseltip, “Elhamdülillah” demek. Böyle diyene de “Yerhamükellah” demek. Bize dediklerinde “Yehdina ve yehdikümüllah” diye cevap vermek. Bu üçe kadar böyle mukabele şeklinde devam edebilir. Üç defadan fazla aksıran olursa, nezleden aksırmıştır ve mukabele gerekmez.

36. Esnemeyi mümkün olduğu kadar gizlemek. Ağzı elle kapayarak gidermeye gayret etmek. Namazda iken esneme gelirse, ayakta ise sağ elin, diğer hallerde ise sol elin tersi ile ağzı kapatmak münasip olur.

37. Davete icabet ve hediyeyi kabul etmek.

38. Kapıyı üç defa vurmak, cevap verilmezse geri dönüp gitmek. “Kim o?” diye sorulduğunda, “Benim.” dememek, kendimizi açık bir şekilde tanıtmak, maksadımızı belirtmek. Kapının tam karşısında durup içeriyi gözleme durumunda bulunmamak. Biraz kenarda durarak, ailedeki mahremiyeti görmekten içtinap etmek.

39. Ayakta bevletmemek. Tuvalette idrar saçıntısından, korunmak. Hadiste kabir azabının çoğunun idrar saçıntısından ileri geldiği bildirilmiştir. Tuvalete ihtiyaç için oturduğu vakit ön ve arkanın kıbleye karşı dönük olmaması gerekir.

40. Banyo yapılan yere bevletmemek. Çünkü vesvesenin çoğu bundandır.

41. İnsanların istifade ettiği gölgeliklere, yol ve yol kenarlarına, çeşme ve pınarlara bevletmemek, pisletmemek ve de tükürmemek. Hadiste, bunu yapanların lanetlenmesinden korkulacağı bildirilmiştir.

42. Kasık ve koltuk altı temizliğine titizlik göstermek. Buralardan ayrılan parçalar temizken ayrılmasına da dikkat etmeli ve cünüp iken buraları tıraş etmemelidir. Bu tür temizlik caiz olsa da sünnete uygun değildir.

43. Büyük ve umumi banyolarda tesettürle yıkanmalı, peştamal kullanılmalı.

44. Mümkünse her abdest alışta misvak (fırça) kullanmak.

Diyanet İşleri Başkanlığının neşrettiği misvak hadisi tercümesinde şöyle bir hüküm mevcuttur: “Misvaktan kasıt dişlerin temizlenmesi, ağız içindeki kötü kokunun giderilmesi ve mikropların yok edilmesidir. Bunu temin eden Erek ağacından başka fırçalar da varsa, o da misvak yerini tutar.”

45. Emin ve muttaki insanlarla istişare etmek, neticedeki karara tevekkülle uymak.

46. Cömertlik. “Cömert Allah’a yakın, cimri ise Allah’a uzaktır. Cömertlik kökü cennette olan bir ağacın dünyaya sarkmış dalıdır. Kim o dala tutunursa o dal onu cennete çeker.”

47. Çok tefekkür etmek. “Tefekkür gafleti izale eder. Ölümü tefekkür etmek fani lezzetleri acılaştırır. Eşyanın üzerindeki fena damgasını gösterir.”

48. Borçlanmalarda durumu yazıyla veya bir şahitle tevsik etmek. Böyle bir tedbir asla itimatsızlık sayılmaz. Anlaşmalarda değişik tevil ve tefsirlere yol açacak boşluklar bırakılmamalıdır. Durumu net olarak tespit etmek lazımdır.

49. Bir yakını vefat eden Müslüman kardeşini teselli ederek taziyede bulunmak. “Allah merhuma rahmet etsin.” şeklinde dua yapılır. Taziye ziyareti vasati üç gün içinde yapılır. Üç günden sonraki ziyaretlerde vefatı hatırlatıp hüznü deşmek uygun olmaz. Evinden cenaze çıkan kimseler üzüntüden dolayı yemek hazırlayıp sofra kuramazlar. Bunun için vefalı komşular bir müddet bu eve yemek getirirler. Böylece hüzünlerine ortak olduklarını fiilen göstermiş olurlar. Cenaze sahibi üç gün kendisine kolayca erişilebilecek bir ortam hazırlar ve böylece kardeşlerinin taziyede bulunabilmelerine imkan tanınmış olur

50. Ölmüş kimseleri hayırla yad etmek.

51. Mevtanın ardından yüksek sesle ve çırpınarak, saç baş yolarak ağlamamak. Böyle yapmak kadere itiraz ve Cenabı Hakkın takdirini itham etmek olur. Ayrıca bu mevtaya iyilik değil azaba vesile olur.

52. Sekerat halindeki hastalara “La ilahe illallah, Muhammedün rasulullah.” şeklinde telkinde bulunmak. Hastanın dudaklarını temiz ve ıslak bir bezle sulandırıp kurumamasını sağlamak. Ölüm vaki olup son nefes verilince, okumalar durdurulur ve cenazenin uzağında devam edilebilir. Çenesinin açık kalmaması için mendil ve benzeri şeylerle başa bağlanır. Gözleri açık ise kapatılır.

53. Kabirleri ziyaret etmek. Gafleti dağıtır ve uhrevi tefekküre vesile olur. Kabristanın kapısına yaklaşınca, kabir halkına gizlice selam verilir. “Ey kabir sakinleri, esselamu aleyküm. Sizler bizden önce geldiniz, bizler de sizleri takip edeceğiz. Size Allah’tan af ve mağfiret dileriz.” Şeklinde selam ifade edilebilir. Sonra ziyaret edilecek merhumun ayakucu tarafından yaklaşılır. Yüzüne müteveccihen veya kıbleye karşı durulur. Kur’an ve dualar okunabilir. Ziyaret esnasında mezarları çiğnemek mekruhtur. Şayet geçip gitmek için başka müsait yol yoksa, merhuma sevap hediye edilerek, geçilebilir. Mezar üzerindeki yeşillikler yolunmaz, bilakis çiçekler ekilir. Kurumuş otlar ayıklanır.

54. Hasta akraba, dost ve arkadaşları ziyaret etmek. Onlara teselli ve ümit vermek. Ziyareti uzun tutmamak. Hastanın hoşa gitmeyecek hallerini başka yerde anlatmamak.

55. Sıla-i rahimde bulunmak. “Akrabayla alakayı kesen bir kimsenin bulunduğu meclise Allah’ın rahmeti inmez.”

56. Zemzem suyunu hürmeten ayakta ve kıbleye karşı dönerek içmek.

57. Anne-babaya itaat etmek, onlara ihsanda bulunmak, kalplerini kırmamak ve hayır dualarını almak.

Peygamber Efendimizin Unutulan Sünnetleri

1-Müsafeha etmek (iki müminin karşılaştıkları zaman toka yaparak salavat okumaları)

2-Hutbenin Arapça okunması

3-Sakalın dudaktan itibaren bir tutam olması

4-Kıymetsiz yerlere girerken sol ayakla girilip, sağ ayakla çıkılması

5-Mübah olan yerlere sağ ayakla girilip sağ ayakla çıkılması (oda,taksi,dükkanv.s. )

6-Namazları başı açık kılmamak

7-Abdestte ayakları üç defa yıkamak

8-Pantolonu katlayıp koymak

9-Pantolonu oturarak giymek

10-Yolculukta arkadaşlarından birini reis seçmek

11-Ölen kimsenin kılmadığı namazlar için ıskatın yapılması için vasiyet etmesi

12-İstişare etmek

13-Sakal ve bıyık bırakmak

14-Çevreyi temizlemek

15-Çıplak ayakla namaz kılmamak

16-Abdest aldıktan sonra kıbleye dönüp su içmek

17-Suyu üç yudumda ve oturarak içmek

18-Kabeye dönerek başında besmele sonunda hamd ederek başı kapalı olarak içmek

19-Bıyıkları kaşlar kadar uzatmak

20-Kabristandan geçerken selam vermek ve on bir İhlas okumak

21-Ölüye definden sonra telkin vermek

22-İslam nikahı kıymak

23-Tırnak kesmeye şahadet parmağından başlamak

24-Tırnağını Cuma günü kesmek

25-Yatarken sağ tarafına yatmak

26-Abdestli yatmak

27-Yemeğe tuz ile başlamak

28-Sofrada sirke bulundurmak

29-Ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek

30-Uşur vermek (Farz) (Toprak mahsullerinin zekâtına uşur denir)

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kanser nezle gibi tedavi edilebilecek

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Aralık, 2025 11:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.

Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir

Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.

Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler

Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde  % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*

Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları

Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.  Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu.  Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.

Kanser karşıtı ürünlerin listesi

Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları: Elma. Vişne. Şeftali. Kültür eriği. Erik. Armut. Lima fasulyesi. Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.* Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer. Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var. Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar! Artık asla kansere yakalanmayacaksınız! Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir Bunu bilmiyor muydunuz? Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit! Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin. Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir. Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.  Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz. Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir? Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır. Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır! Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür. Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir. Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar. Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder. Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin! Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi… Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.   Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.