Çubuk'ta Şanlıurfa Belediyesi Sıra Gecesi Ekibi tarafından 'Urfa Sıra Gecesi' düzenlendi.
Çubuk Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen gecede konuşan Çubuk Belediyesi Başkanı Lokman Özden, gençlerin kendi türkülerimize, değerlerimize ve kültürümüze sahip çıkmaları ve unutmamaları için bu tip etkinlikler düzenlediklerini anlattı. Bu gün burada kültürlerin tezahüratının yaşandığını ifade eden Başkan Özden, "Ankaralılar 'Ferfene Gecesi' diyorlar, Çankırılılar 'Yaren Gecesi' diyorlar. Peygamberler Şehrinden gelen çok değerli dostlarımız da 'Sıra Gecesi' diyorlar. Adı ne olursa olsun bu gün bizim kültürümüzde, özümüzde olan değerlerimiz, türkülerimiz burada icra edildi" dedi.
Kültürümüzün, değerlerimizin çok güzel olduğunu anlata Başkan Özden, ancak ne yazık ki ekranlarda kötü olan şeyleri hep şimdiye kadar kendi değerimiz gibi yutturmaya çalıştıklarını vurgulayarak, "Ankaralı ne bileyim ne, Çubuklu ne bileyim ne, diyerek hakaret edenler, kötülük edenler ve insanlara küfredenlerin adına müzik diyorlar. Bu gün burada bu güzide topluluk, içimizden geldiği gibi türkülerimizi, sevgi dolu türkülerimizi söylediler. Dolayısı ile ben değerlerimize, ilkelerimize bağlıyım. Dolayısı
ile ben güzel olan şeyleri seviyorum, asla çirkinliği sevmem. Bizim gençlerimiz 14, 15 yaşındalar ama türkülere eşlik ediyorlar. Hakareti kimse sevmez ondan dolayı biz ne verirsek gençlerimiz onu alıyor. Aslında yetiştirmek istediğimiz gençlerimiz, bu güzel nesil, kendi değerlerimizle köklerimizle çok daha güzel olacağına inanıyorum" dedi.
Şanlıurfa Belediyesi Sıra Gecesi ekibini ağırlamaktan mutluluk duyduklarını kaydeden Başkan Özden, ilerleyen günlerde farklı kültürlerin etkinliklerine de yer vereceklerini dile getirerek, "Öğrencilerimizin ilgisi beni çok mutlu etti" diye konuştu.
Anadolu kültürlerinin her birinin ayrı bir güzelliğe ve özelliğe sahip olduğuna işaret eden ekip başı Abdurrahman Karadağ ise "Bizim gibi birçok topluluk kültürünü yaşatarak gelecek nesillere aktarmak için yurt içinde ve dışında birçok etkinliğe katılıyor. Biz de elimizden geldiğince kültürümüzü gittiğimiz kentlerde en iyi şekilde tanıtıyoruz. Düzenlediğimiz sıra gecesiyle de vatandaşları eğlendiriyoruz" dedi.
Gecede, Belediye Başkanı Özden, Şanlıurfa Belediyesi Sıra Gecesi ekibi, ekip başı Abdurrahman Karadağ'a plaket verdi.
Çubuk Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen gecede, Urfa yöresine ait eserler seslendirildi.
Cumhuriyet Başsavcısı Ali Çalık, Ak Parti Çubuk İlçe Başkanı Tuncay Acehan, MHP Çubuk İçe Başkanı Sait Aydos, okul müdürleri ve çok sayıda davetlinin katıldığı geceye katılanlar da müzik eşliğinde halay çekti. Ayrıca etkinlik kapsamında sahnede yapılan çiğ köfte protokol üyeleri ile izleyenlere ikram edildi.
Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.
Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir
Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.
Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler
Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*
Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları
Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor. Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu. Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.
Kanser karşıtı ürünlerin listesi
Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları:
Elma.
Vişne.
Şeftali.
Kültür eriği.
Erik.
Armut.
Lima fasulyesi.
Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.*
Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer.
Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var.
Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar!
Artık asla kansere yakalanmayacaksınız!
Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir
Bunu bilmiyor muydunuz?
Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.*
Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit!
Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin.
Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir.
Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor. Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz.
Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir?
Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır.
Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır!
Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür.
Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir.
Neden biz bunu bilmiyoruz?
Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar.
Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder.
Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin!
Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi…
Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.
Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak