Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Ülke Genelinde Kazalar: 7 Ölü, 27 Yaralı

MÜFİT ONBAŞI tarafından
01 Temmuz, 2012 10:18 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:07
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkenin çeşitli yerlerinde meydana gelen değişik kazalarda adeta can pazarı yaşandı.

Gece saatlerinde 6 farklı yerde meydana gelen kazalarda 7 kişi ölürken, 27 kişi de yaralandı.

Aksaray- 9 Yaralı

Edinilen bilgiye göre, Konya istikametinden gelen Baykan Aslantaş (33) idaresindeki 34 AF 8038 plakalı otomobil, Konya istikametine seyreden Mehmet Güraslan (31) idaresindeki kamyonetle kafa kafaya çarpıştı.

Saat 03.10 sularında meydana gelen kaza sonrası her iki araçta bulunan Abdulkadir Güraslan (63), Güven Çatalbaş (25), Ayşen Aslantaş (27), Mehmet Güraslan (31), Merve Güraslan (31), Hatice Güraslan (53), Baykan Aslantaş (33), Mehmet Çağan (3) ve Hikmet Datlı (34) yaralandı.

112 Acil Yardım ekiplerince Aksaray Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralıların durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

Konya- 3 Ölü, 1 Yaralı

Konya'dan Karaman istikametine giden İlyas Cerit yönetimindeki 42 CRT 57 plakalı otomobil, Konya-Karaman karayolunun Güneysınır ilçesi yol kavşağında, dönüş yapmak isteyen Reşit Demirci idaresindeki 42 TG 097 plakalı kamyonla çarpıştı.

Kazada otomobil sürücüsü İlyas Cerit ile araçta bulunan Mustafa Atmaca ve Mehmet Akif Tok olay yerinde hayatını kaybetti.

Yaralanan kamyon sürücüsü Demirci, olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla İçeri Çumra Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

 Konya- 5 Yaralı

Yine  Konya'da meydana gelen kazada, buzlanma sebebiyle kontrolden çıkan otomobilin kaldırımdaki ağaca çarptı.

Kaza, saat 02.30'da merkez Meram ilçesi Karaman Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kent merkezinden Karaman yolu istikametine giden Abdurrahman Ö. idaresindeki 42 HL 112 plakalı otomobil, sürücünün ıslak yolda oluşan buzlanma nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı.

Kaldırıma çıkarak ağaca hızla çarpan otomobil, kendi etrafında defalarca döndükten sonra yola savruldu.

Çarpmanın şiddetiyle hurdaya dönen otomobilde bulunan sürücü Abdurrahman Ö., Ali S. (27), Hakkı K. (29), Hasan Ö. (27) ile Evgin İbrahim T. yaralandı.

Yaralılardan otomobil sürücüsü Abdurrahman Ö., yanında bulunan arkadaşıyla birlikte araçta sıkıştı. Diğer yaralılar otomobilden çıkarıldıktan sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Tokat- 1 Ölü, 5 Yaralı

Tokat yönüne giden Barış Tekin'in kullandığı 60 HN 382 plakalı otomobil ile ters yönden geldiği öne sürülen İsa Ö. (61) yönetimindeki 60 AE 378 plakalı traktör, Turhal-Tokat karayolundaki havaalanı kavşağı yakınlarında çarpıştı.

Çarpışmanın etkisiyle traktör yolun sağındaki tarlaya savruldu. Kazada otomobilde bulunan Durmuş Dağ (35) olay yerinde hayatını kaybetti.

Otomobilde sıkışan sürücü Barış Tekin ile yanında bulunan Kemal Uçar, Yüksel Sadıç ve Cem Tekin (35), itfaiye ve sağlık ekiplerinin uzun süren çalışmaları sonucu bulundukları yerden çıkarıldı. Kazada traktör sürücüsü İsa Ö. de yaralandı.

Yaralanan 5 kişi, ambulanslarla Tokat Devlet Hastanesi ve Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırıldı.

İstanbul- 2 Ölü, 4 Yaralı

Kaza saat 03.00 sıralarında O-1 Karayolu Altıntepe Mevkii'nde meydana geldi. Henüz sürücüsü tespit edilemeyen 34 ETB 48 plakalı otomobil, önünde seyir halindeki bir TIR'ı emniyet şeridinden sollamak istedi.

Otomobil, o sırada emniyet şeridinde yolcu indiren Mahir Göktaş yönetimindeki 34 FEG 78 plakalı minibüse arkadan çarptı. Savrulan otomobilden fırlayan Emrah Erbek ile Levent Yurdakul olay yerinde hayatını kaybetti.

Otomobil içinde bulunan Kerem Akbaş ve Ahmet Akbaş ile minibüsten inen İlker Aktaş ve Ercan Korkmaz yaralandı.

Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Yaralılar çevre hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Emrah Erbek ile Levent Yurdakul'un cesedi Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.

Otomobilin çarptığı servis minibüsünden inen bir vatandaş, "Minibüs burada durdu. Minibüs şoförü bizi indirirken fren sesi duyduk. Çat diye bize çarptı. Bir arkadaşımız yere düştü. Sonra yerde ceset gördük." dedi.

Kaza sebebiyle bir süre trafiğe kapanan yol, araçların çekilmesinin ardından açıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Bursa- 1 Ölü, 3 Yaralı

Bursa'nın Mudanya ilçesinde, otomobilin ağaca çarpması sonucu 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Gökhan Aydoğdu'nun (18) kullandığı 16 AF 868 plakalı otomobil, Mudanya-Bursa karayolu Bağcılar mevkisinde orta refüjdeki ağaca çarptı.

Kazada, otomobilde bulunan Anıl Gürgen hayatını kaybetti. Yaralanan sürücü Aydoğdu ile Yasin Güven (15) ve Soner Sekiz (18) Bursa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Araç içinde sıkışan Gürgen'in cesedi, itfaiye ve polis ekiplerince çıkarılıp, Bursa Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.