Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Ankara 2011 Eğlence Rüzgârı Yaşayacak

MÜFİT ONBAŞI tarafından
24 Haziran, 2011 18:19 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:08
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ankara 2011 Eğlence Rüzgârı Yaşayacak

Çubuk Festivalde Ankaralıları Bekliyor

Başkent Ankara 2011 yılında hafta sonları, Bala, Ayaş ve Nallıhan ilçelerinde gerçekleştirilecek festivallerle eğlenceli saatler geçirecek. Ankaralılar, Temmuz ayında Ankara Büyükşehir Belediyesince Atatürk Kültür Merkezinde yapılacak Büyük Ankara Festivali ile birbirinden farklı etkinliklere katılacaklar. Eylül ayında Çubuk ve Beypazarı ilçelerinde yapılacak festivaller de ise Ankaralılar, doyasıya eğlenecek. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından, Atatürk Kültür Merkezi (Eski Hipodrom) alanında 2-10 Temmuz tarihlerinde yapılacak Uluslarararası Büyük Ankara Festivali'nde her yaştan ziyaretçi için, birbirinden ünlü sanatçıların verdiği konserler ve etkinlikler yer alacak. Yaz tatilini Ankara'da geçirecekler, Büyükşehir Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen Büyük Ankara Festivali'yle, eğlenceden konsere, alışverişten yarışmalara, Oyun alanlarından adrenali yüksek spor gösterilerine kadar birçok farklı etkinlik yaşayabilecek. Büyük Ankara Festivali'ne az bir süre kala, Atatürk Kültür Merkezi'nin her noktasında hazırlıklar aralıksız sürerken, çocukların hoş vakit geçirmesi için de festival alanına dev Oyuncaklar, eğlenceli yarışmalar, sirk ve panayırlar kuruluyor. Başkentliler 8 gün süresince sıcak yaz akşamlarında, Ebru Gündeş, Murat Boz, Ziynet Sali, Emre Aydın, Zara, Alişan, Sıla, Mustafa Ceceli, Murat Dalkılıç, Gülşen, Gülben Ergen, Eda Karaytuğ, Ferhat Göçer, Niran Ünsal, Sibel Can ve Özcan Deniz'in vereceği konserlerle eğlenecek. Sunuculuğunu Vatan Şaşmaz'ın yapacağı konserlerin bitiminde, konsere gelenler havai fişek gösterisi de izleyecek. Festivale, 16 ayrı ülkeden gelen halk dansları toplulukları da ülkelerini danslarıyla tanıtacak. Bu ülkelerden, Bulgaristan, Romanya, Bosna Hersek, Gürcistan, İran Türkleri, Macaristan, İtalya, Çeçenistan Özerk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Azerbaycan, Moldova, KKTC, Ukrayna, Polonya, Makedonya, Başkurdistan ve Türkiye'den festivale katılan halk dansları topluluklarının gösterileri Ankaralıların beğenisine sunulacak. Festivalin en iddialı gösterileri ise dünyaca ünlü motokrosçuların yapacağı akrobasi gösterileri olacak. BALA Bala'da, her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve bu yıl 20'ncisi yapılacak olan Bala Kültür ve Hasat Festivali, 26 Haziran Pazar günü Bala Belediyesi Pazar alanında yapılacak. Bala Belediye Başkanı İbrahim Gürbüz, festival etkinliklerinin, saat 12. 00'da Bala Belediyesi önünden Mehteran Bölüğü eşliğinde, festival yürüyüşüyle başlayacağını belirterek, "Bu yıl Ankara Büyükşehir Belediyemiz ve Balalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin katkılarıyla gerçekleştireceğimiz Balalılar Kültür ve Hasat Festivalimizde, amacımız ilçemize yakışır geniş katılımlı bir festival yapmak ve misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamak olacak" dedi. Halkoyuları gösterileri ve Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrasınında konser vereceği festivalde, bu yıl yerel sanatçıların yanı sıra Türk Halk Müziği sanatçıları Bilal Ercan, Cevdet Genç, İlkim Eylül İlk ve Mazlum sahne alacak. Festival için hazırlanan afiş ve davetiyelerin Ankara'da dağıtımına başlanıldığını ifade eden Gürbüz, "Bu yıl festivalimize Ankara'da yaşayan tüm hemşehrilerimizi, siyasi partilerin temsilcilerini ve bürokratlarımızı davet ediyoruz. Ankara'dan Bala'ya, Bala'dan da köylerimize ücretsiz servisle misafirlerimizi Bala'ya taşıyacağız" diye konuştu. AYAŞ Ayaş Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç, "Geleneksel Dut, Tarihi Evler ve El Sanatları Festivali" nin 26 Haziran Pazar günü, şehir meydanında düzenlenecek olan açış konuşmalarıyla başlayacağını belirterek, festival kapsamında dut güzeli ve en iyi dut üreticisinin seçileceğini, daha sonra Kirazdibi Göleti çevresinde konser düzenleneceğini anlattı. İlçenin geçmişten gelen tarihi zenginlikleriyle ve çevresinde barındırdığı şifalı su kaplıcalarıyla sağlık arayanların uğrak yeri olduğunu ifade eden Başkaraağaç, "Böylesi tarih ve kültür zenginliğinin aynı noktada buluştuğu başkentin dibinde bulunan Ayaş ilçemiz, adına festival düzenlediğimiz dutuyla öne çıkarken, ovasında üretilen domatesi de oldukça ilgi görmektedir" diye konuştu. NALLIHAN Nallıhan Belediye Başkanı Adnan Okur, "2. Uluslararası Tabduk Emre ve İğne Oyaları Kültür ve Sanat Festivali"nin 22 Haziran'da havai fişek gösterileriyle başlayıp, 26 Haziran'da konserle sona ereceği bildirdi. Çeşitli etkinlilerin yer aldığı festivalde, amaçlarının ilçeyi, çevresindeki güzelliklerle tanıtmak olduğunu ifade eden Okur, "Festival etkinlikleri kapsamında resim sergileri, konserler, halkoyuları gösterileri, doğa yürüyüşleri, Çayırhan beldesi Kuş cenneti gezisi, Juliopolis Antik Kentine tekne turu gezisinde bulunacağız. Öte yandan, Nallıhan ilçesinde bulunan anıt ağaçların bulunduğu alanlara geziler düzenleyeceğiz ve bu ağaç türlerini de tanıtacağız" dedi. Festivalde halk Oyunları gösterilerinde bulunmak üzere bir çok ülkeden ekiplerin katılacağı festivalin, konserler, sergiler, söyleşiler, geziler, turlar ve tanıtımlarla son bulacağını bildiren Okur, herkesi Nallıhan'nın güzelliklerini görmeye beklediklerini söyledi. Okur, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Halk Dansları topluluğunun gösterilerinin yapılacağı festivalde, ayrıca yamaç paraşütü gösterilerinin de yer alacağını kaydetti. ÇUBUK Ankara'nın Çubuk ilçesinde, bu yıl 7'ncisi düzenlenecek "Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali" 15 Eylül'de başlayacak. Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden, ilçede geleneksel hale gelen ve bu yıl 7'ncisi düzenlenecek "Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali"nin 15-18 Eylül tarihlerinde gerçekleştirileceğini ve hazırlıkların sürdüğünü söyledi. Festivalin amacının, ilçenin tanıtımı ve ilçeye ekonomik girdilerin sağlanması olduğunu ifade eden Özden, vatandaşların festivale çok iyi hazırlanmasını istedi. Özden, şöyle konuştu: "Festivali düzenlemekteki amacımız, ilçemizi Türkiye ve dünyada en iyi şekilde tanıtmak ve ilçemize ekonomik girdiler sağlamaktır. Bu anlamda düzenlediğimiz, diğer festivallerden ayrılmaktadır. İlçemizde 7'den 77'ye herkesin katılımıyla bu yılki festivalimizi de çok başarılı bir şekilde tamamlamayı amaçlıyoruz. Özellikle ev hanımlarının ve üreticilerin festivale yönelik yöresel ürünler konusunda hazırlıklarına başlamalarını istiyoruz. " Ayrıca, Beypazarı ilçesinde de 9-11 Eylül tarihleri arasında "Uluslararası Tarihi Evler, El Sanatları, Havuç ve Güveç Festivali" gerçekleştirilecek.
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.