Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Kırsal Eğitim Politikaları ve İstihdam Projesi zirve programı tamamlandı

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
31 Mart, 2020 16:16 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:05
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Kırsalda Kadınları Destekleme Derneği, 8 Şubat 2020 tarihinde, “Kırsal Eğitim Politikaları ve İstihdam Projesi” kapsamında düzenlenen Eğitimlerinin ardından, 8-9-10 Mart 2020 tarihlerinde, Kırsal Eğitim Politikaları ve İstihdam üzerine eğitimler, çalıştaylar ve deneyim paylaşımları yaparak, 18- 30 yaş arası 120 genç kadın, Kırsala yönelik, İstihdama yönelik ve Kırsal Eğitime yönelik politika belgesi hazırladı.
Avrupa Komisyonu, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı ve Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen Kırsal Eğitim Politikaları ve İstihdam Projesi Zirve Programı tamamlanarak katılımcılara sertifikaları verildi.
Gerçekleştirilen programa, Ankara Milletvekili, APA Türk Grubu ve Uluslararası Başkanı Asuman Erdoğan, Çanakkale Milletvekili, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Tanıtım ve Medya Başkanı Jülide İskenderoğlu, Pursaklar Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin, Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, AK Parti Genel Merkez MKYK Üyesi Belma Erdoğan, MEB Daire Başkanı Davut Yıldırım, Tarım ve Orman Bakanlığı Temsilcisi, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları MKYK Üyesi Tülay Ertürk, Türkiye Ulusal Ajansından Gençlik Program Koordinatörü Kemal Başçı ile Uzman Alim Sariaslan ve Tuba Özhamamcı, AK Parti Grup Başkan V. Yasemin Çelik, AK Parti Grup Başkan V. Mehmet Nuri Emre, Ankara Büyükşehir Meclis Üyesi Zekai Kaya, Mamak Halk Eğitim Merkezi Müdürü Fatih Karamuklu, AK Parti Ankara İl Kadın Kollar Başkan Yardımcısı Büşra Coşkunoğlu, Kadın Girişimi Kooperatif Başkanları ve diğer İllerden gelen Kadın STK Temsilcileri ile Akademisyenler katılım sağladı.
Kırsalda Kadınları Destekleme Derneği Başkanı Şerife Polat, ‘Türkiye’de son yıllarda kadın girişimci sayısı 2 kat arttı. Kadınların iş gücüne katılımı erkeklere göre 4 kat hızlı artmıştır. Kadın girişimci sayımız ikiye katlanarak 142 bine ulaşmıştır. Eğitimlerimizde Kadın girişimci sayısını daha çok artırmak için, girişimcilik üzerine gerekli bilgiler verilmiştir” dedi.
Türkiye’de tarımın içinde en çok var olan, ancak tarımsal yeniliklerden en geç haberdar olan kadın üreticilerimize, daha verimli bir tarım, kaynakları daha etkin yönetebilmek ve kullanabilmek, yeni teknolojileri öğretmek, uygulamak ve kadın odaklı yeniliklerin yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla yaptığımız projenin sonuçları ile kırsal kalkınmada farkındalık yaratacağımıza eminiz diyen Başkan Şerife Polat, Politika yapıcısı ve uygulayıcılarının, bilimsel gelişmelerin yanı sıra halkın yönelim ve ihtiyaçları ile yaşadıkları bölgelerin yaşama dair her türlü özelliklerini göz önünde bulundurarak belirleyecekleri politikaların etkisi ise daima pozitif olacaktır’ ifadelerini kullandı.
Projenin amaçlarını da sıralayan, Kırsalda Kadınları Destekleme Derneği Başkanı Şerife Polat, “Kırsal bölgelerdeki üreticilerimizin yaşadıkları bölge ve yaptıkları işlere uygun eğitim almaları gerekmektedir. İçinde yaşadıkları bölgenin özellik ve fırsatları ile uyumlu bilimsel gelişmeleri anlık olarak takip ederek girişimde bulunabilecek mesleki donanıma sahip olmaları gerekmektedir. Projemizin, sürdürülebilir tarımsal faaliyetlerin yapılması ve kaliteli ürün artışını sağlanacağını, kırsalda kadın girişimciliğini özendirip destekleyeceğini, kadın çiftçilerimize gelir getirici, mesleki beceriler kazandıracağını, faaliyet çeşitliliğini arttıracağını, kadınlarımızı ve aileyi sosyo-ekonomik yönden güçlendireceğini, ortak çalışma ruhunu geliştirip yeni istihdam alanları oluşturulacağı inancını, kursiyerlerimizin eğitimlerde göstermiş olduğu şevk ve gayrete bakarak taşımaktayız. Çok kısa bir süre içerisinde bile projemiz meyvelerini vererek, iş yeri açan, projeden elde ettiği bilgi ve becerilerle, pazarlama süreçlerine geçen kursiyerlerini yetiştirmiştir” dedi.
Ankara Milletvekili, APA Türk Grubu ve Uluslararası Başkanı Asuman Erdoğan katıldığı programda şunları söyledi. ‘Türkiye’nin birçok alanda atağa kalktığı bir dönemde girişimci olmak istiyorum diyerek, cesaret gösterip bu alanda yola çıktığınız için, girişimci olacağım, farklı bir şeyler yapacağım demek çok önemli ve takdir edilmesi gereken bir özellik. Bu anlamda sizleri takdir ediyorum.’
Çanakkale Milletvekili, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Tanıtım ve Medya Başkanı Jülide İskenderoğlu, AK Parti Genel Merkez Kadın Kollarının yaptığı faaliyetleri aktardıktan sonra şunları kaydetti. ‘Kalkınma Kadında başlar. Kırsalda yaşayan kadınlarımızın gelişimine, girişimci ruhuna destek olmalıyız. Genç girişimciler olarak, kadın girişimciler olarak bu projede eğitim aldığınız için çok şanslısınız" dedi.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.