Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Ankara MHP ilden Çubuk’a Ziyaret

MÜFİT ONBAŞI tarafından
24 Haziran, 2012 17:06 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:07
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Mhp Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, Çubuk Terör Mağdurları Derneğini Ziyaret Etti.

MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, yönetim kurulu üyeleri, MHP Çubuk İlçe Başkanı Sait Aydos ve yönetim kurulu üyeleri, Çubuk terör mağdurları derneğine iade-i ziyarette bulundular.

MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya ziyarette yapmış olduğu konuşmasında; “2002-2003 yıllarında sıfır noktasına gelen terörün Ak Partinin iktidara geldiği günden beri büyük bir tırmanışa geçtiğini belirten Çetinkaya, terör artık güncel hayatımızın bir parçası oldu, Günlük haftalık aylık  şehit takvimlerimiz oluşmaya başladı. Bir ay içinde 25 vatan evladını toprağa verdik. Hakkâri Yüksekova Dağlıca’da ki Yeşiltaş ve Şemdinli Derecikteki  İç Güvenlik Taburuna teröristlerce yapılan hain saldırı sonunda 8 askerimiz şehit olması ve 19 askerimizin yaralanması olayından sonra Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın teröristlerin sayısı fazlaydı ve silahları vardı şeklindeki açıklaması son derece manidardır. Sayın Arınç Türk Silahlı Kuvvetlerinin sayısı gücü ve silahları konusunda yeterli bilgiye sahip değil galiba” dedi. 

Terörle ilgili olarak son gelişmeler hakkında da görüşlerini dile getiren MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya  Bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir zaman sorunumuz olmadı tüm sorun hükümetin teröristlerle barış yapma girişiminden kaynaklanıyor, Benim bildiğim Barış Savaş’ta olur, Devlet karşıtı örgütleri güçlü görmek kimseye bir şey kazandırmaz. Hükümet son olayları barışa vurulmuş bir darbe olarak niteliyor, Hükümetin terörle mücadele yerine müzakere yolunu tercih etmesi şer birliğini güçlendiriyor. Teröristlerin ekmeğine yağ sürüyor” şeklinde konuştu. 

Dernek Başkanı Zeki Avan’da yapmış olduğu konuşmasında: Hakkâri Yüksekova Dağlıca’daki Yeşiltaş Karakolunda 8 askerimizin şehit edilmesi,19 askerimizin de yaralanması ve Yine Hatay’ın Belen ilçesinde 1 askerimizin de şehit edildiği ve içimizin yandığı bir zamanda etmesi,  bizleri çok memnun etmiştir. Bu neden ile MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, yönetim kurulu üyeleri, MHP Çubuk İlçe Başkanı Sait Aydos ve yönetim kurulu üyelerinin derneğimize yapmış oldukları iade-i ziyaretten dolayı çok teşekkür ediyoruz.

AB uyum yasaları içerisinde verilecek cezalar ile terörün önüne geçileceğine inanmıyoruz. Bu neden ile idam yasasının gündeme alınıp ve uygulanmasıdır. Dinimizde ve askeri kanunlarda vatan hainlerinin cezası çok açık bir şekilde belirtilmiştir.

Türk Milletine ve Devletine karşı hainlik yapan bölücü terör örgütü PKK’yı, işbirlikçilerini ve destekçilerini şiddet ve nefretle kınıyoruz. Bölücü terör örgütünün bulunduğu her yere, başta kandil olmak üzere operasyon yapılmalı ve hainler bulundukları yerlerde tesirsiz hale getirmelidir.

Şuan görevi başında bulunan ve operasyonlara katılan askerlerimize ve tüm güvenlik görevlilerimize de başarılar diliyoruz. Devletin, hükümetin ve güvenlik güçlerinin bölücü terör örgütlerine yapmış olduğu bütün operasyonları şehit yakınları ve gaziler olarak canı gönülden destekliyor ve başarıları için dua ediyoruz. Cenab-ı Allah Yar ve Yardımcıları olsun,” dedi.

Ziyaretin anısına Dernek Başkan Zeki AVAN tarafından, MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya’ya şehitler panosu ve bütün misafirlerle birlikte Türk Bayrağı hediye etti. Ziyaret MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya' nın anı defterine duygularını yazması ile son buldu.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.