Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Ankara’da 9 Ekim Pazar günü elektrik kesintisi

MÜFİT ONBAŞI tarafından
07 Ekim, 2011 18:38 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 26.03.2024 16:25
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Enerjisa'dan yapılan açıklamaya göre, başkent Ankara'nın bazı ilçelerinde programlı elektrik bakım, onarım, tesis, arıza giderme ve direk dikimi çalışmaları nedeniyle 9 Ekim Pazar günü elektrik kesintisi yapılacak. Buna göre elektrik alamayacak yerler ve saatleri şöyle: Çankaya'da, Yaşamkent Mahallesi 3100 sokak ve civarı 09.00-14.00 saatleri arasında, Yenimahalle Macun Mahallesi 18. Cadde ve civarı 09.00-12.00, Batı Sitesi 2429 sokak ve civarı 12.00-14.00 saatleri arasında, Keçiören, Şehit Kubilay Mahallesi 1771/1-1773 sokaklar ve civarı, Hakan Bayrak sokak ve civarı 10.00-15.00 saatleri arasında, Sincan Yenikent Sanayi Sitesi'nin tamamı 09.00-13.00 saatleri arasında, Etimesgut Yukarı Yurtçu eski yerleşim, Bayraklı mevki, Rasathane TR, Hacer Duman TR, Aski TR, Botaş TR, Esen Nakliyat, ANTS ve civarı 09.00-13.00 saatleri arasında, Çubuk ilçesinin belde ve köylerinin tamamı 06.00-07.00 saatleri arasında, Sirkeli beldesi ve köylerinin tamamı, Ankara-Çubuk yolu ve civarındaki özel trafolu müşteriler 09.00-14.00 saatleri arasında, Akyurt Yıldız İlhanlar, Okur Makina, Tokur Ağaç, Sİ, SA, Doğadan Deposu (Eski Sonbay), Kırgız Kimya, Eski Met Kauçuk ve civarı 09.00-14.00 saatleri arasında, Kazan, Satıkadın, Kanuni Sultan Süleyman, Fatih, Atatürk mahallelerinin bir kısmı 09.00-14.00 saatleri arasında, Kayı ve Yıldırım mahallelerinin bir bölümü, Ahi, Sancar, Pecenek, Uçarı, İçören, Günbaşı ve Yayalar mahalleleri, Kılıçlar, İnceğiz ve Yakupderviş köyleri, Köy Hizmetleri Asfalt Şantiyesi, Aski Su Pompaları, Erişsan Ucarı Şantiyeleri, İstaş, Ok Tavuk, Yılmazlar Çiftliği, TADYD Hayvancılık, Okan Yüksel, Hakimler Sitesi, Halit Yılmaz çiftlikleri, Ersan Galvaniz, Ankara Tarım Yem, Özürün Un, Umut İşyerleri Koop., Kazan Beton, Taşkın PVC, Likya Dekor, Biryapı, MGM, İnş., Şirintepe Villaları, Yeşilova Koop., Aydın Mahallesi, İmrendi Mah., Yunusdede Koop., Kumpınar Mah., Ardıç Cam, Erişsan Kumpınar Şantiyesi, Sönmez Petrol, Topuz Plastik, Kemal Türkoğlu, Peker Petrol, Karayolları Bakım Evi, Karagülle Beton Boru, Güvenç Köyü, Dönge Mah., İsmail Buğday, Filiz Yıldırım, Fahrettin Şahin, Kardeşler Çiftliği, Adil Şahin ve civarı 10.00-15.00 saatleri arasında, Beypazarı, Ankara-İstanbul yolu üzerinde Nevzat Göçmen, Ustaoğlu Beton, Günaylar Benzinlik ve civarı 09.00-14.00 saatleri arasında, Çamlıdere Buğralar Yaylası, Ozmuş Çayı Mah., Yahşihan Yaylası 09.00-16.00 saatleri arasında."

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.