Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Antalya’da 12 Katlı Otel İnşaatında Yangın

blank
Mert Onbaşı tarafından
27 Ocak, 2025 22:02 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 31.01.2025 09:47
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Antalya'nın Alanya ilçesi Cikcilli Mahallesi'nde inşaatı süren 12 katlı bir otelde yangın çıktı. Yangın, binanın alt katlarında başladı ve kısa sürede üst katlara yayıldı. İnşaat sahasında çalışan işçiler, yoğun duman ve alevler nedeniyle binayı hızla tahliye etti. İnşaat alanında çalışan işçiler, alt katlardan yükselen dumanı fark ederek durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbarın ardından olay yerine Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı Alanya, Manavgat ve Gazipaşa'dan itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekipler, yangına müdahale etmek için hızla hazırlıklarını tamamlayarak alevleri kontrol altına almaya çalıştı. Yangın sırasında inşaat sahasında yaklaşık 150 işçinin bulunduğu belirtildi. İşçiler, yangının fark edilmesiyle birlikte acil durum tahliye planına uygun olarak binayı terk etti. Emniyet güçleri, çevrede güvenlik önlemleri alarak sivil vatandaşların bölgeye yaklaşmasını engelledi ve olası tehlikelere karşı çevredeki binaları da tahliye etti. İtfaiye ekipleri, yangını yaklaşık üç saatlik yoğun bir çalışmanın ardından kontrol altına almayı başardı. Alevlerin tamamen söndürülmesinin ardından, binada yeniden alevlenme riskine karşı soğutma çalışmaları gerçekleştirildi. Bu süreçte, binanın alt ve üst katlarında ciddi hasar meydana geldiği gözlemlendi. Yangın sırasında dumandan etkilenen 12 işçi, olay yerinde hazır bulunan sağlık ekipleri tarafından ilk müdahaleleri yapıldıktan sonra, tedbir amaçlı olarak çevredeki hastanelere sevk edildi. Hastaneye kaldırılan işçilerin hayati tehlikelerinin bulunmadığı ve genel sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Olay yerine gelerek incelemelerde bulunan Antalya Valisi Mehmet Yılmaz, yangının çıkış nedeninin henüz belirlenemediğini, ancak teknik ekiplerin detaylı bir araştırma başlattığını ifade etti. Vali Yılmaz, "Yangının nedenini tespit etmek için kapsamlı bir soruşturma yürütüyoruz. İlk bulgular, yangının elektrik tesisatından kaynaklanabileceğini gösteriyor, ancak kesin sonuçlar yapılacak teknik incelemelerin ardından belirlenecek." dedi. İnşaatı üstlenen firma yetkilileri, yangının meydana gelmesinden dolayı derin üzüntü duyduklarını belirterek, "Önceliğimiz, çalışanlarımızın güvenliğidir. Yangının çıkış sebebini belirlemek ve benzer olayların tekrarlanmaması için tüm önlemleri alacağız. Yetkililerle iş birliği içinde çalışarak, gerekli tüm tedbirleri uygulayacağız." şeklinde bir açıklama yaptı. Yangın güvenliği uzmanları, yüksek katlı binaların inşaat aşamasında yangın riskine karşı alınması gereken önlemlerin önemine dikkat çekti. Uzmanlar, inşaat sahalarında yangın algılama ve alarm sistemlerinin aktif olması, yangın söndürme ekipmanlarının erişilebilir ve çalışır durumda bulunması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, işçilerin yangın güvenliği konusunda düzenli olarak eğitilmesi ve acil durum tahliye planlarının periyodik olarak tatbikatlarla desteklenmesi gerektiği belirtildi.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.