Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Başkent Ankara’nın Tarihi Camileri

MÜFİT ONBAŞI tarafından
07 Ağustos, 2011 13:17 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:08
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Başkent Ankara’nın Tarihi Camileri

Başkent Ankara’da, yüzlerce yıldır ezan sesinin yankılandığı tarihi camiler, hala zamana karşı direniyor. Derlenen bilgilere göre, Ankara ve ilçelerinde, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilen bir çok cami ve mescit aradan asırlar geçmesine rağmen hala ayakta duruyor. Mülkiyetleri Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait cami ve mescitlerin, son yıllarda gördükleri restorasyonların ardından yüzlerce yıl daha kapılarını ibadete açık tutacağı belirtiliyor. Genellikle Altındağ'da konumlanan tarihi camilerden Hacı Bayram Camii, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen çevre düzenleme ve ışıklandırma çalışmalarının ardından Ramazan ayında da Ankaralıların akınına uğruyor. Bin 400'lü yıllarda inşa edilen cami, kare planı ve sekizgen tamburlu mimarisiyle dikkat çekiyor. Üzeri kurşun kubbe ile örtülü, ön cephesi mermerle kaplı, doğu ve güney cepheleri yerden tambura kadar iri taşlarla örülü cami, geçen yıl gördüğü restorasyonla yılların yorgunluğunu üzerinden atmış gibi duruyor. Caminin, restorasyon sırasında, mihrap, tavan ve ahşaplarının üzerindeki yağlı boyaların kazınarak, orijinal nakışlar ve hatların ortaya çıkarıldığı, pencere doğramalarının, taban ahşapları, avizeleri, çatı örtüsü ve saçaklarının yenilendiği belirtiliyor. Yeni ışıklandırması, çevre düzenlemesi, havalandırma ve ses sistemleri, çağdaş kadın ve erkek abdesthaneleriyle Ankaralılar'ın beğenisini kazanan caminin açık ve kapalı alanlarında aynı anda 6 bin kişi namaz kılabiliyor. Caminin bitişiğindeki Hacı Bayram Veli Türbesi'nde de ziyaretçilerin dua ve dilekleri yankılanıyor. TACEDDİN SULTAN CAMİİ Hamamönü Sümer Mahallesi Taçlı Sokak'ta bulunan kesme taş duvarlı ve kiremit çatılı cami, Ankara'nın manevi merkezlerinden biri sayılıyor. Kuzeybatısında Yükselen kare kaideli, silindirik Gövdeli taş minaresi, yanı başındaki türbesi, dergahı, Çeşme ve hazireden oluşan küçük külliyesiyle ilgi çekiyor. Arka tarafında, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarının da bulunduğu küçük bir kabristan yer alan caminin, geniş avlusu bulunuyor. Caminin yanı başındaki, bir zamanlar dergah olan, daha sonra İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'a tahsis edilen iki katlı ahşap ev, birkaç yıl önce Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen restorasyonunun ardından müze olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Karacabey CAMİİ Hacettepe Hastanesi kampüsünde yer alan caminin, bin 444 yılında Osmanlı beylerinden Celaleddin Karacabey tarafından yaptırıldığı ifade ediliyor. Zaviyeli cami tipindeki tarihi yapının ortasında ibadet mekanı, kuzey tarafının iki yanına bitişik birer oda bulunuyor. İnşasında moloz taş, devşirme parçalar, tuğla ve az miktarda çini kullanılan camide, 2005 yılındaki restorasyonun ardından tekrar ibadet edilebiliyor. DİĞER TARİHİ CAMİLER Ulus'taki tarihi ada içinde yer alan camilerden bir başkası ise Zeynel Abidin Camii. Zeynel Abidin tarafından 17. yy'da yaptırılan cami, diktörtgen planı, düz tavanı, tavana kadar uzanan alçı mihrabı, kıble duvarındaki penceresinin alçılarındaki geometrik süslemeleriyle biliniyor. 2004 yılında elden geçirilen caminin yanı başında bir de türbe bulunuyor. Asırlara kafa tutan cami ve mescitler arasında 15. yüzyılda inşa edilen Hacettepe Camii, Altınoğlu Camii ve Örtmeli Mescidi de yer alıyor. Örtmeli Mescidi, ahşap kirişlemeli tavanı, aşı boyalı nakışlarıyla namaza duranları başka alemlere taşırken, mütevazi kerpiç duvarları, ahşap ögeleri ve ruhu okşayan manevi ortamlarıyla Hacettepe Camii ve Altındağ ilçesindeki Çiçeklioğlu Camii, Ramazan ayında inananlara kucak açmayı sürdürüyor. Ulus'ta bulunan ve son birkaç yılda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden ayağa kaldırılan diğer bazı tarihi cami ve mescitler ise şunlar: İbadullah Cami: 17. yy. başında yaptırılan cami İbadullah Vakfı'na ait. Boyuna dikdörtgen planlı ve ahşap tavanlı yapının temel duvarlarında blok kesme taş kullanılmış, üzeri kerpiçle örülmüş. 17. yy. sonlarında inşa edilen Kagnıoğlu Cami, kalıplama tekniği ile yapılmış alçı mihrabı ile dikkat çekiyor. 15 yy. eseri olan Tabakhane Caminin mülkiyeti, Abdülkadir İsfahani Vakfı'na ait. Yapı, boyuna dikdörtgen planlı ve kalın kerpiç duvarlı. İsfahani Mescidi, bin 428 Abdülkadir İsfahani tarafından yaptırılmış. Dikdörtgen plana sahip yapının kuzey duvarı kesme, diğer cepheler yontma moloz taştan oluşuyor. 17. ya da 18. yy. yapıldığı düşünülen mescidin, ahşap kirişlemeli tavanı aşı boyalı nakışlarla süslenmiş. Alaaddin Cami, bin 178 tarihinde Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılan eser, diktörtgen planlı, tuğla kaplı, kırma çatılı olup beden duvarları kerpiçten. İbadet mekanında tavanı taşıyan Roma menşeli spoli sütunları da bulunuyor. 18 yy eserlerinden olan İki Şerefeli Cami, Resul Efendi tarafından yaptırılmış. Doğu kenarına bitişik iki minaresi, iki şerefeli olarak yapılmış olduğundan İki Şerefeli Cami adını almış. Taş temel üzerine kerpiç duvarlı olup duvarlar ahşap hatıllarla takviye edilmiş. Batı cephede pencere ve dolapların pervazlarındaki aşı boyalı nakışlar 18. yy karakterini taşıyor. Öte yandan, 14-17 yy. arasında inşa edilen Beypazarı'ndaki Kurşunlu Camii ve Sultan Alaaddin Camii, Ayaş'taki Ulu Camii, Kızılcahamam-Pazar Köy-Hacı Ali Camii, Nallıhan-Uluhan Köyü Camii, Kalecik Tabakhane Camii, Sincan İlyakut Köyü Camii, Çubuk-Mahmutoğlan Köyü Camii, Çamlıdere Merkez Camii de Ankara'nın görülmesi gereken tarihi camileri arasında bulunuyor.   Ferhat Demircan
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kanser nezle gibi tedavi edilebilecek

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Aralık, 2025 11:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.

Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir

Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.

Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler

Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde  % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*

Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları

Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.  Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu.  Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.

Kanser karşıtı ürünlerin listesi

Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları: Elma. Vişne. Şeftali. Kültür eriği. Erik. Armut. Lima fasulyesi. Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.* Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer. Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var. Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar! Artık asla kansere yakalanmayacaksınız! Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir Bunu bilmiyor muydunuz? Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit! Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin. Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir. Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.  Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz. Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir? Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır. Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır! Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür. Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir. Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar. Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder. Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin! Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi… Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.   Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.