Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Bebeklere “Hepatit A” Aşısı Başladı

MÜFİT ONBAŞI tarafından
18 Ekim, 2012 12:13 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:07
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Bebeklerde sıklıkla görülen “hepatit A” aşısı sağlık ocaklarında yapılmaya başlandı.

Hepatit A aşısı 01 Mart 2011 tarihinden sonra doğan çocuklara yapılıyor.

Ülke genelinde sarılık vakası görülmesinden dolayı daha önce özel aşı olan hepatit a aşısını şimdilerde devlet karşılıyor.

Hepatit a aşısı 18 aylık olan bebeklere 1. Doz 26 aylık olunca 2. Doz olmak şartı ile sağlık ocaklarının verdiği 2 ayrı takvimlerde oluyor.

Çubuk Aile Hekimliği 1 Nolu Sağlık Ocağında görevli hemşire Emel Kırık “Tüm bebeklerin bu aşıyı vurulmaları gerektiğini ve aşının bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi ve koruyucu özelliği taşıdığı” bilgisini verdi.

Sağlık Bakanlığı, anne-babaları sevindirecek bir yeniliğe imza attı. Aşı takvimine hepatit A ve suçiçeğini dahil etti.

Suçiçeği ise 2014'te uygulanacak. Düzenlemeyle takvimdeki aşı sayısını 11'e çıkaran bakanlığın hedefinde rota virüsü ve HPV aşısını listeye almak var.

Sağlık Bakanlığı, Türkiye'yi aşılamada dünyanın ileri ülkesi haline getirecek önemli bir adım attı. Hepatit A ve suçiçeği aşısını takvime aldı. Hepatit A bu yaz, hemen hemen herkesin geçirdiği suçiçeğinin aşısı ise 2014'te uygulamaya geçecek. Hepatit A'yı takvime alan 4. ülke olan Türkiye, suçiçeğinde ise 7. sırada yer aldı. Hepatit A, 2 yaşından sonra ki, suçiçeği de 1 yaşını doldurmuş çocuklara yapılacak. Şu an takvimde 11 aşı bulunduğunu belirten Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, "Bundan 6-7 yıl önce Dünya Sağlık Örgütü Türkiye'nin aşı takvimini geri ve az gelişmiş ülkeler sınıfında değerlendirirken bugün bu en gelişmiş ülkeler seviyesine çıktı. Bu iki aşıyla rakam 13'e çıkacak. Geriye sadece çocuklarda ishallerin yüzde 60-70'ine neden olan rota virüsü ile HPV aşısı kalıyor." dedi. Türkiye'de aşılama oranları son 6-7 yılda yüzde 70'lerden yüzde 97'lere ulaştı.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'a göre bu başarıda, aşılamaya ayrılan yıllık 17 milyon dolarlık kaynağın, 300 milyon dolara çıkarılmasının etkisi büyük. 2002-2003 yıllarında yıllık 40 bin vaka bildiriminin yapıldığı ülkede rakam bugün tek haneye inmiş durumda. Bu vakaların da çoğu yurtdışı kaynaklı. Hepatit A ile suçiçeği aşısının takvime alınması çok önemli. Çünkü suçiçeği, en yaygın ve çabuk bulaşan hastalık. Geçirmeyenlerin oranı sadece yüzde 1. Suçiçeği geçirildikten sonra zona olma ihtimali yüksek. Zona, suçiçeğinden sonra konak sinir hücrelerinde bekleyen virüsün yeniden aktive olması ile ortaya çıkıyor. Aşıların takvime alınmasıyla bu ikisi de engellenmiş olacak.

Sırada rota virüsü ve HPV var

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşılama programına dahil edilmesi gereken iki aşının kaldığını söyledi. Bunların rota virüsü ve HPV aşısı olduğunu ifade eden Ceyhan, özellikle rota virüsü aşısının çocuklar için önemli olduğunu kaydetti. "Yaptığımız çalışmalarda her 100 hastanın 66'sının rota virüsüne bağlı ishale yakalandığını tespit ettik. Bu durum hem maddi anlamda sıkıntıya neden oluyor hem de hastaneye yatışları artırıyor. Anne-babanın işe gidememesi de eklendiğinde aşının gerekliliği ortaya çıkıyor. Aşı ağızdan yapıldığı için kolaylık da sağlıyor." dedi. Diğer yandan Türkiye'nin aşılamada başarısı takdirle karşılanıyor. İngiliz ilaç devi Glaxo Smith Kline Global Medikal Direktörü Anıl Dutta, Türkiye'nin aşılamada önemli bir başarı yakaladığını dile getirdi.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kanser nezle gibi tedavi edilebilecek

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Aralık, 2025 11:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.

Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir

Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.

Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler

Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde  % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*

Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları

Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.  Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu.  Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.

Kanser karşıtı ürünlerin listesi

Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları: Elma. Vişne. Şeftali. Kültür eriği. Erik. Armut. Lima fasulyesi. Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.* Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer. Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var. Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar! Artık asla kansere yakalanmayacaksınız! Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir Bunu bilmiyor muydunuz? Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit! Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin. Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir. Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.  Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz. Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir? Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır. Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır! Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür. Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir. Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar. Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder. Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin! Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi… Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.   Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.