Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Çocuk 7 Kişiye Can Verdi

MÜFİT ONBAŞI tarafından
17 Haziran, 2011 13:28 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:08
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

 

Çocuk 7 Kişiye Can Verdi

Çubuk’ta geçirdiği trafik kazası sonucu 2 gün Hastanede hayat mücadelesi veren ve beyin ölümü gerçekleşen 7 yaşındaki Tayyip Özdemir'in organları, başkentin çeşitli hastanelerinde organ bekleyen 7 çocuğa umut oldu.   13 Haziran'da Çubuk'ta bir aracın çarpması sonucu ağır yaralanan Tayyip Özdemir, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Ambulansla acil servise getirilen Özdemir, durumunun ağır olması sebebiyle cerrahi yoğun bakıma sevk edildi. Bütün müdahalelere rağmen 15 Haziran'da Özdemir'in beyin ölümü gerçekleşti. Hastanenin Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Murat Kaymak, Özdemir'in organlarının bağışı için onay almak üzere aileyle irtibata geçti. Ailenin "olur" vermesinin hemen akabinde ise Ankara'nın çeşitli hastanelerinde yatan ve bağış bekleyen hastalar belirlendi. 16 Haziran sabahı 00:30'da başlayan ve yaklaşık 4 saat süren ameliyatın ardından Tayyip Özdemir'den alınan organlar sırasıyla diğer hastanelere sevk edildi. Tayyip Özdemir'in kalbi, 7 yaşındaki bir çocuğa nakledilmek üzere Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne, karaciğeri 14 yaşındaki bir hastaya nakledilmek üzere Gazi Üniversitesi Hastanesi'ne götürüldü. Yine yaşıtı sayılabilecek hastalara nakledilmek üzere böbrekleri Özel Medicana ve Hacettepe Üniversitesi Hastanelerine, korneaları Ankara Hastanesi Göz Bankası'na götürüldü. Pankreası ise Tayyip Özdemir'in beyin ölümünün gerçekleştiği Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yatan başka bir çocuk hastaya nakledilecek. Dışkapı Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Murat Kaymak, Tayyip Özdemir'in ailesiyle çok duygusal bir atmosferde görüşme gerçekleştirdiklerini, ailenin davranışının örnek bir davranış olduğunu ve bu bağış olayının herkese örnek teşkil etmesi gerektiğini ifade etti. YAŞASAYDI BUGÜN KARNESİNİ ALACAKTI İlkokul 1. sınıf öğrencisi olan çocuğunun derslerinin çok iyi olduğunu ifade eden baba Murat Özdemir, "7 yaşındaydı. İlkokul 1.sınıfa gidiyordu. Karne alacaktı. Bütün dersleri 5'ti. Çok başarılı bir çocuktu ama bisiklet sürerken çok hızlı giden, ismini bilmiyorum ehliyetsiz 16 yaşında birisinin çocuğuma çok süratli vurması sonucunda çok ağır travma geçirdi. Hiçbir şekilde uyanamadı. İşte bundan dolayı beyin ölümü gerçekleşti" dedi. Baba Özdemir, çocuğunun organlarını canı gönülden verdiğini belirtti. "Herkese örnek olmasını istiyorum" diyen Özdemir, "Yavrumun organlarını canı gönülden bağışladım. Herkese örnek olsun. Benim Tayyibim kurtulamadı. Hayata dönemedi. İnşallah, organları gidecek kişiler hayata döner, koşar, oynar. Onlar da hayata tutunur. İnşallah benim Tayyibimin organları onlarda hayat bulur. Onları da ben Tayyib'im diyerek severim, kucaklarım. Maddi yönden hiçbir beklentim yok" diye konuştu. "BAŞBAKANIMIZI ÇOK SEVİYORDUK. İSMİNİ TAYYİP KOYDUK" Acılı baba, "Başbakanımızı çok seviyorduk. Dedesi 'Tayyip koyalım ismini' demişti. 2004'te ismini Tayyip koyduk. Doktorlarımızdan Allah razı olsun. Çok uğraştılar uyandırmak için, beyninin tekrar vücuda uyarı vermesi için, ama uyanamadı. Uyanamayınca da beyin ölümü gerçekleşti. Beyin ölümü gerçekleşince de bizden rica ettiler çocuğun organlarını alalım binlerce bekleyen var toprakta çürümesin dediler. Biz de bizim acımız çok büyük ama acımızı içimize gömdük, takdir-i ilahi dedik ve toprakta çürümesin dedik. Onlar da hayata tutunsun dedik. İnşallah onlar da gelir, beni ziyaret eder, ben de onlara Tayyibim diye sarılır öperim doyasıya. Çünkü benim Tayyibimin organları o vücutlarda hayat bulacak inşallah. Acımız büyük, çok derin. Evlat acısını kimseye vermesin. Evlat acısını biz tattık, başkası tatmasın" şeklinde konuştu. Amca Özdemir ise, "Daha önce televizyonlarda izliyorduk, çok zor bir duygu. Hocamızın konuşmaları bizi çok etkiledi. Annesinin de çok büyük rolü oldu. Annesi Döndü Özdemir seve seve verdi. Televizyonlarda seyrediyorduk daha önce ama çok zor oluyor. Annesi, babası başta olmak üzere evet dediler. İnşallah bir yerlere gider şifa olur" sözlerini sarf etti.
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kanser nezle gibi tedavi edilebilecek

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Aralık, 2025 11:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.

Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir

Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.

Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler

Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde  % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*

Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları

Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.  Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu.  Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.

Kanser karşıtı ürünlerin listesi

Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları: Elma. Vişne. Şeftali. Kültür eriği. Erik. Armut. Lima fasulyesi. Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.* Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer. Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var. Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar! Artık asla kansere yakalanmayacaksınız! Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir Bunu bilmiyor muydunuz? Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit! Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin. Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir. Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.  Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz. Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir? Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır. Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır! Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür. Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir. Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar. Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder. Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin! Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi… Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.   Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.