Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Gökçek’in Tepkisi Büyük

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
13 Ocak, 2012 20:20 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:07
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Gökçek'in Tepkisi Büyük

 Gökçek, “Ligdeki tüm takımlar, eksiklerini Ankaragücü nün kadrosu ile tamamladı. Herkes kendi menfaati doğrultusunda çıkar sağlamak istiyor” dedi.

 ANKARAGÜCÜ’nün eski başkanlarından Ahmet Gökçek, kulübün içine düştüğü kaostan dolayı büyük üzüntü yaşadığını belirterek, “Ankaragücü üzerinden herkes kendi menfaati doğrultusunda çıkar sağlamak istiyor” dedi.

Gökçek, geçmişte 2.5 yılını yoğun bir şekilde Ankaragücü için harcadığını anımsatarak, “Bugün lafta ailemizden, işimizden gücümüzden fedakarlık yapıyoruz diyenler gibi değil, gerçek manada fedakarlık yaptım. Mükemmel bir takım oluşturmuştuk. ‘Her şey iyiye gidiyor’ derken önümüze bir Cemal Aydın engeli çıktı. Hiç istemesek de Ankaragücü olarak bu acı olayları yaşıyoruz. Son Turgut Doğan Şahin olayı her şeyi açıklıkla gösteriyor ki, Ankaragücü üzerinden herkes kendi menfaati doğrultusunda çıkar sağlamak istiyor. Bu da bizim ne kadar haklı olduğumuzu ve Cemal Aydın’ın bu işlerle neden bu kadar çok uğraştığının çok açık bir göstergesidir” diye konuştu.

Ligdeki diğer takımların eksiklerini Ankaragücü kadrosundan aldıkları oyuncularla tamamladığını savunan Gökçek, bunun sevindirici tarafının geçmişte çok iyi bir takım kurmaları olduğunu söyledi.

Ankaragücü maçlarını izledikçe kahroluyorum

“Ankaragücü maçlarını izledikçe kahroluyorum. Çünkü her takımda bir veya iki oyuncumuz var. Bu kadar güzel bir oluşumun bu halde olması bizi perişan ediyor” diyen Gökçek, “Genel kurul için Ankaragücü’ne dönmemizle ilgili olarak bize çok yoğun bir baskı var. Böyle bir şey mümkün değil. Çünkü, Sami Altınvuya’nın seçildiği genel kurulda çok büyük usulsüzlükler oldu. O genel kurulun iptal edilmesi işten bile değil. Dolayısıyla seçime katılsanız, tekrar başkan olarak göreve gelseniz o genel kurul da iptal olacak. Ankaragücü kısır bir döngünün içine girmiş durumda. Cemal Aydın olduğu sürece de hiç bir iş adamı ve aklıselim insan bu kulübe adım atmaz. Ankaragücü’nün tek kurtuluşu, bu insanların bu kulüpten tamamen ayrılıp gitmesi. Belki ondan sonra bazı iş adamları, belki belediye başkanımız Ankaragücü’ne sahip çıkma yoluna gider” şeklinde konuştu.

Kulübün durumuna babam da çok üzülüyor

Ahmet Gökçek, yaşanan olaylar karşında babası Melih Gökçek’in de çok üzüldüğünü vurgulayarak, “Onun da Ankaragücü ile ilgili çok büyük hayalleri vardı ve bu arzusunu gerçekleştirmek istiyordu. Ankaragücü’nün bu hale düşmesine çok üzülüyor. Ankaragücü gibi yüz yıllık bir kulübü nasıl yaşatabilir, nasıl bu borçlardan kurtulabiliriz onun planlaması içinde. Yaşananları, yakın çevresiyle sürekli olarak istişare ediyor. Sonuç itibariyle Melih bey, planlarını ortaya koyduğu zaman da buna Ankaragücü camiası onay verecek veya olmaz diyecek. Onay verilirse, biz de elimizden geleni yaparız” ifadesini kullandı.

35 milyon Euro’luk takım göz göre göre eridi

Çok değerli bir takımın göz göre göre eridiğini ve bittiğini belirten Gökçek, şöyle konuştu:

“Beni en çok üzen şeylerden bir tanesi de yaklaşık 20-25 milyon dolar civarındaki bonservis bedeli. Özgür Çek, Kaan Söylemezgil, Vittek, Sestak, Sapara gibi oyuncuların gitmesiyle bu bedel, hiç oldu. Bize borçlarla ilgili yapılan eleştiriler çok komik. Biz takımı aldığımızda değeri sadece 20 milyon Euro civarındaydı. Bizim yaptığımız transferlerden sonra takımın değeri 35 milyon Euro’ya çıktı. Milyon dolarlık oyuncular, Ankaragücü’nden bedelsiz olarak ayrıldı. Baktığınız zaman Ankaraspor birleşmesiyle Ankaragücü’ne gelen oyuncularla çok büyük değer katıldı. Futbolu bilen kişiler, zaten bu tür açıklamaları ciddiye almıyor. Sadece bunu cahil insanlar konuşup mesele haline getiriyor. Biz Vittek’i 2 milyon 750 bin Euro’ya satmadık çünkü bir hedefimiz vardı. Ama bu oyuncuTrabzonspor’a sadece 100 bin Euro’ya gitti.”

Biz şampiyonluğa oynatmak için gelmiştik

KENDİLERİNE yönelik, “borç bırakıp gitti” eleştirilerinin yapıldığını hatırlatan Gökçek, kendilerinin gitmek zorunda bırakıldıklarını söyleyerek, borç eleştirilerine, “Eğer bıraktırılmasaydık, ayağımızı yorganımıza göre uzatmıştık. Plan ve programımız somut bir şekildeydi ve biz bunların hepsini ödeyecektik. Biz Ankaragücü’nü şampiyonluğa oynatmak için geldik. Bunun da bir maliyeti var. Ankaragücü’ne geldiğimizde takımın yüzde 90’ına yakınını serbest bıraktık ancak Süper Lig’de oynayacak takım bulamadılar. Ya Bank Asya 1. Lig takımlarında oynadılar ya da bazı Süper Lig takımlarında yedek oyuncu olarak kendilerine yer bulabildiler. Bazıları ise kendilerine takım dahi bulamadı. Bugün baktığınızda ise takımdan ayrılan oyuncular şampiyonluk görmüş takımlara ve diğer kaliteli takımlara gittiler, aradaki fark bu. Harcanan paranın nereye gittiği belli” cevabını verdi.

Altınyuva artık doğruları söylemeye başladı

Burada ayrıca her şey resmi olarak yapıldı. Allah’a şükürler olsun ki alnımız ak olarak dolaşıyoruz ve bundan da gurur duyuyoruz. Ancak, Cemal Aydın Ankaragücü’ne yaptığı kötülüğü tarih boyunca asla ve asla ödeyemeyecek.”

Ahmet Gökçek, Sestak’ın sözleşmelerinin ise kulüp arşivinde bulunduğunu söyledi. Gökçek, Aydın’ın basit iftiralarla bir yere gelinemeyeceğini kendisinin de çok iyi bildiğini vurgulayarak, bu suçlamaları Cemal Aydın’ın son çırpınışları olarak değerlendirdi.

Ankaragücü Başkanı Sami Altınyuva’nın, “Cemal Aydın herkesi kandırdı” şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Gökçek, “Bu bir itiraftır. İtirafın nedeni de Turgut Doğan Şahin’den doğan anlaşmazlıktır. Yoksa isteseniz de Sami beye böyle bir açıklama yaptıramazsınız. Fakat artık doğruları söylemeye başladılar. Bu seçilmiş başkanı, Cemal Aydın ve ekibinin seçtirdiğini bütün Türkiye biliyor. Bu başkan, Gaziantepspor ile pazarlık yapıp bir miktar para alıyor, çek alıyor. Bunu duyan Cemal Aydın, yönetim kurulunu topluyor ve Altınyuva’nın imza yetkisini alıyor ve başka birisini seçtiriyor. Bunlar, çok çirkin işlerdir” diye konuştu.

Ankaraspor ilk göz ağrımız

AHMET Gökçek, Ankaraspor’un ilk göz ağrıları olduğunu belirterek, Ankaragücü’nün sıkıntılarla boğuşması kadar, Ankaraspor’un düşmesine de çok üzüldüklerini söyledi. Gökçek, “Türk futboluna iyi hizmet etmek istiyorum. Ankaragücü

olmazsa, Ankaraspor ile yola devam etmek istiyorum. Şike olaylarının sonuçlanmasını ve TFF olağanüstü genel kurulundan çıkacak kararı bekliyoruz. Bizim istediğimiz yönde bir karar çıkarsa Süper Lig için başvuruda bulunacağız. İnşallah Ankaraspor da Süper Lig’e döner. Ankaragücü’nün durumuna bakılınca da Ankaraspor’a ihtiyaç var. Ankaraspor’un sarı-lacivertli forma ile gelmesi sürpriz olmaz.”

Turgut Doğan Şahin çok ucuza gidiyor

Ahmet Gökçek, Turgut Doğan Şahin’in A.Gücü’ne 900 bin dolar bedelle geldiğini, Turgut’tan çok daha düşük seviyedeki sporcuların çok daha büyük bedellerle transfer olduğunu savundu. Kendisinin Galatasaray’daki yetkililerle konuştuğunu ve yapılan en yüksek teklifin 1 milyon Lira olduğunu öğrendiğini ifade eden Gökçek, “Buna rağmen Gaziantepspor’un teklifi 1 milyon 300 bin liraydı. Ankaragücü’nün çıkarını düşünüyorsanız neden Gaziantep’in teklifini değerlendirmediniz. Madem verilmemesi gerekiyor o zaman Cemal Aydın,Galatasaray ile neden bunun pazarlığını yapıyor. Turgut Doğan Şahin’in menajeri, yapılan görüşmelerin en büyük şahididir” dedi.

Hakan Kutlu kupayı çok önemsemedi

Ankaragücü Teknik Direktörü, Kasımpaşa yenilgisi için, “Bizim için lig önemli” dedi.

Ankaragücü Teknik Direktörü Hakan Kutlu, “Bizim için lig önemli” dedi. Kutlu, Ziraat Türkiye Kupası 3. turunda 6-2 yenildikleri Kasımpaşa maçından sonra yaptığı açıklamada, takım olarak hem lig, hem de kupa müsabakalarını bir arada götürecek kadroya sahip olmadıklarını söyledi. Genç bir kadro ile mücadele ettikleri belirten Kutlu, “Malum durumlardan dolayı, genç bir kadro ile mücadele ediyoruz. Bu maçta kadroya giremeyen arkadaşlara şans verdik. İlk yarı başa baş oyun sergilediler. Bizim için iyi bir maç oldu. İleride oynayacak arkadaşların performansını gördük. Çünkü, çoğunu biz de tanımıyoruz. Bizim için zaten lig önemli. Sahaya çıkardığımız kadro zaten kupayı önemsemediğimizi gösteriyor” şeklinde konuştu. ankara gazetesi

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kanser nezle gibi tedavi edilebilecek

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Aralık, 2025 11:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.

Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir

Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.

Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler

Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde  % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*

Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları

Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.  Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu.  Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.

Kanser karşıtı ürünlerin listesi

Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları: Elma. Vişne. Şeftali. Kültür eriği. Erik. Armut. Lima fasulyesi. Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.* Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer. Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var. Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar! Artık asla kansere yakalanmayacaksınız! Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir Bunu bilmiyor muydunuz? Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit! Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin. Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir. Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.  Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz. Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir? Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır. Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır! Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür. Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir. Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar. Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder. Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin! Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi… Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.   Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.