Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

İki Bakanlık Protokol İmzaladı

MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Şubat, 2012 17:26 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:07
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

İki Bakanlık Protokol İmzaladı

Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında ağaçlandırma protokolü imzalandı. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu protokol merasiminde yaptığı konuşmada, Dünyada orman varlığı azalırken Türkiye’de orman varlığının hem alan hem de odun serveti olarak arttığını ifade ederek, Türkiye orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduğunu söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘öyle bir seferberlik yapalım ki bütün dünya duysun’ şeklinde bir talimatı olduğunu belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Biz de 2008 den 2012 sonuna kadar 5 yıl sürede bütün orman alanlarının ıslah edilmesi için orman seferberliği adı altında çalışmalar başlattık. Şuana kadar yaklaşık 2 milyon hektar alanı ağaçlandırdık. 2 milyon 300 bin hedefimizi 2 milyon 400 bin alana ulaşarak aşacağız” diye konuştu. Prof. Dr. Eroğlu, Newyork’ta 2011 dünya ormancılık zirvesine katıldıklarını ve Newyork dışında hiçbir yerde yapılmayan bu zirvenin Türkiye’de yapılmasını sağladıklarını ifade etti. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ‘MEB Okullar Hayat Olsun’ diye bir çalışma başlattıklarını, artık bütün okulları çocukların ve ailelerinin dinleneceği bir alan haline getirileceğinin altını çizerek, “Mezarlıklara da fidan diktik,7382 km yol kenarı ağaçlandırması yaptık. Bunun dışında Atatürk Orman Çiftliği Bakanlığa ait değil ancak açık alanları görünce bir protokol yaparak 1,5 milyon fidan diktik” dedi. Ülke genelinde toplam 101 adet kent ormanı kurduklarını ayrıca bal ormanları kurduklarını da ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Sayın Bakanımız Fatma Şahin adına Gaziantep Islahiye’ye bal ormanı kuralım, bunun sözünü verelim. Ayrıca arılar için gerekli küçük göleti de DSİ yapar. Elinizi çabuk tutun, ben de göreceğim” diye konuştu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in korunmaya muhtaç çocuklara sahip çıktığını, 14 bin çocuk adına 14 bin fidan dikerek, bu çocukların bu fidanlarla büyümeleri için böyle bir protokol hazırladıklarını vurgulayan Prof. Dr. Eroğlu, “ İlk protokol bu. İkinci protokol de malum teknoloji çok ilerledi ve ben de teknoloji aşığı ve kullanmayı seven biriyim. İki Bakanlık teknoloji alanında birbirinin tecrübelerinden faydalanacak. Şuanda bizde gerçekten her açıdan bütün sistemler mevcut. Bütün Dünyadaki sistemler mevcut. Hatta bir şey söylemek istiyorum, orman yangınlarında çok ilerideyiz, ben yangının nerede olduğunu, araç kaç km hızla gidiyor, yangın nereye gidebilir gibi bilgileri ben odamdan görebiliyorum. Yangın hareket merkezimiz uzay üssü gibidir. Dolayısıyla bütün sistemler var. Hatta randevu programımız var, en basitinden bizi kim ne zaman aramış onu bile dünyanın her yerinden hemen görecek sisteme sahibiz. Dolayısıyla Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Her iki Bakanlık da yeterince tecrübeli ve donanımlı ve bu tecrübelerden birlikte faydalanmak gerek“ diye konuştu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın teknolojiyi çok iyi kullanan ve en iyi yönetim şekline sahip bakanlık olduğunu ifade ederek, “Bunu araştırdık en modern ve en çağdaş sistemin sizde olduğunu gördük de geldik. Biz artık bir devlet bakanlığı değiliz sosyal yardımlaşma ve sosyal hizmetler tek başlık altında toplandı. Bu yeni yapı içinde hep söylediğimiz kalite bazlı yaklaşım ve bu çocuklarımızın en iyi şekilde yetiştirilmesidir. O yüzden bizim tek başımıza bunu başarmamız mümkün değil ilgili bakanlıklarla birlikte çalışmamız gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile de görüştük, onlarda akademik başarı konusunda yardım ettiler” dedi. Bu protokolü çok önemsediklerini ifade eden Bakan Şahin, “her çocuk bir fidan her fidan bir çocuktur diyoruz. Bugün 14 bin çocuğumuzun her birinin ismine bir fidan dikeceğiz. Dahası onara ağacın ne olduğunu, nasıl yetiştiğini, önemini anlatmaya çalışacağız” diye konuştu. Konuşmaların ardından iki Bakan protokolü imzaladı.
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kanser nezle gibi tedavi edilebilecek

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Aralık, 2025 11:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.

Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir

Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.

Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler

Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde  % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*

Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları

Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.  Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu.  Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.

Kanser karşıtı ürünlerin listesi

Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları: Elma. Vişne. Şeftali. Kültür eriği. Erik. Armut. Lima fasulyesi. Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.* Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer. Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var. Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar! Artık asla kansere yakalanmayacaksınız! Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir Bunu bilmiyor muydunuz? Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit! Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin. Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir. Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.  Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz. Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir? Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır. Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır! Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür. Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir. Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar. Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder. Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin! Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi… Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.   Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.