Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Tedbirler İçin Toplanıldı

MÜFİT ONBAŞI tarafından
23 Şubat, 2012 18:39 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:07
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Tedbirler İçin Toplanıldı

Muhtemel Taşkınları Önlemek Maksadıyla Alınacak Tedbirler Belirlendi.

Orman Ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu: “Dere Yatağı Hiçbir Zaman İşgale Müsaade Etmez”dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, kar erimeleri ve yağışlar neticesinde önümüzdeki günlerde meydana gelebilecek muhtemel taşkınları önlemek maksadıyla alınacak tedbirlerle alakalı istişare toplantısı düzenledi.

Toplantıya Bakanlığa bağlı DSİ Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Mili Parklar Genel Müdürlüğü ile bunlara bölge müdürleri video konferans yöntemiyle katıldı.

Prof. Dr. Veysel Eroğlu, toplantıda Ocak ve Şubat aylarının çok soğuk ve geçmiş yıllara göre çok daha fazla yağışlı geçtiğini hatırlattı.

Ocak ve Şubat Aylarında Yağışlar Rekor Kırdı

Geçen yılın Kasım ve Aralık aylarında yağışlarda bir azalma olduğunu ifade eden

Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 1 Ocak - 20 Şubat arasında ise yağışlarda % 60 artış olduğunu ve uzun yıllar ortalamasına göre rekor kırıldığını söyledi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, geçmiş yılların aynı dönemlerindeki yağışlara göre Marmara'da yüzde 21, Ege'de yüzde 68, Akdeniz'de yüzde 93, İç Anadolu'da yüzde 72, Karadeniz'de yüzde 39, Doğu Anadolu'da yüzde 40 ve Güneydoğu Anadolu'da yüzde 60'lık bir artış olduğuna dikkati çekti.

Prof. Dr. Eroğlu, barajlardaki doluluk oranlarına da değinerek, ''Barajlardaki eksiğimizi de tamamladık. Şu anda İstanbul'daki barajlarda yüzde 84 doluluk var. Ankara'da yüzde

22,2. Ancak Ankara'daki barajların kapasitesi çok büyük, bu sebeple problem yok. İzmir'de yüzde 54. Bursa'da yüzde 75 nispetinde doluluk oranları mevcut'' dedi.

Türkiye genelindeki sulama maksatlı 185 adet barajda ise doluluk oranının yüzde 58'e ulaştığına işaret eden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, enerji maksatlı barajlarda ise şu andaki doluluk oranının yüzde 49 olduğunu bildirdi.

Kar Kalınlıkları 2 Metreyi Buldu

Prof. Dr. Veysel Eroğlu, kar kalınlıklarının bazı yerlerde 2 metreyi bulduğunu da hatırlatarak, soğuk havaların 10-15 günde geçmesini ve sıcaklıkların yükselmesini tahmin ettiklerini anlattı. Ani sıcaklık yükselmesiyle birlikte karların eridiğini ve kuvvetli yağışlarla birlikte büyük debiler ve akımlar meydana geldiğini belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bu durumun da sel baskınlarına sebep olabildiğini dile getirdi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, muhtemel taşkınlarda can ve mal kayıplarının yaşanmaması için başta Bakanlık teşkilatı olmak üzere valiliklerin, bütün kamu kurum ve kuruluşlarının, belediyelerin, il özel idarelerinin ve vatandaşların dikkatli olması gerektiğini söyledi.

Başbakanımızın Taşkın Genelgelerine Riayet Edilmeli

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın taşkınlarla alakalı olarak bugüne kadar iki kez genelge yayınladığını hatırlatan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bu genelgelere mutlaka riayet edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Derelerin DSİ Genel Müdürlüğü'nün olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Veysel Eroğlu, DSİ'den izin alınmadan derelerde hiçbir işlem yapılmaması gerekir dedi.

Yaşanacak Muhtemel Taşkınlara Karşı Bütün Valiliklere Genelge Gönderilecek

Bu hafta sonunda bütün valiliklere genelge göndermek suretiyle bütün kurumların alacakları tedbirleri açıkça ifade edeceklerine değinen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şöyle konuştu:

''Taşkında ya da sel baskınında herhangi bir can ve mal kaybı olmasını istemiyoruz. O bakımdan tedbirlerin ciddi şekilde alınması gerekir. Bilhassa Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu'da sıcaklıkların yükselmesine paralel olarak sel baskınları olması muhtemeldir. Biz bunların nerelerde ne miktarda olabileceğini de belirleyeceğiz. Konuyla alakalı olarak derelerdeki kontrollerin hızlı bir şekilde yapılması lazım.

Dereler üzerine yapılan yanlış köprüler, menfezler, dere kenarlarına yapılan yollar, geçitler, bazen şişe ağzı gibi derenin önünü kapatmakta ve geri planda sel baskınlarına, can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır. Bütün derelerin, mutlaka gözden geçirilmesi ve herhangi bir kritik nokta varsa da onların belirlenerek, ilgili kurumlar marifetiyle bunların kaldırılmasının temini gerekmektedir. Özellikle dere yataklarında hafriyat toprakları varsa bunların derhal kaldırılması lazım. Maalesef geçmişte dere yatakları, bazı yerlerde çarpık yapılaşma neticesinde işgal edilmiş. Dereleri işgal eden bu vatandaşların da dikkatli olması lazım. En azından belediyelerin İmar Kanunu'nun 18. maddesini uygulamak suretiyle buraları en azından yeşil alan olarak ayırması lazım. DSİ tarafından belirlenen ve taşkın alanları dediğimiz alanlara herhangi bir yapı yapılması söz konusu olmaması lazım. Ama bunlara maalesef dikkat edilmiyor. DSİ'nin hesapları var. En azından 500 yıllık taşkın debisine göre derenin önünün açık olması lazım. Dere işgal ettiği alanı geri kazanır. Bunu unutmayalım. Dere yatağı hiçbir zaman işgale müsaade etmez.''

Çığ Tehlikesine Karşı da Uyardı

Prof. Dr. Eroğlu, bazı bölgelerde çığ tehlikesinin de mevcut olduğuna dikkati çekerek, ''Buna karşı da gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Önümüzdeki 10-15 gün boyunca taşkınlara ve çığ tehlikesine karşı son derece dikkatli olunmalıdır. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılacak uyarılar da dikkatle takip edilmelidir'' diye konuştu.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kanser nezle gibi tedavi edilebilecek

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
14 Aralık, 2025 11:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Dünyada kanser olarak bilinen hastalık, 2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü alması ile bambaşka bir yöne çevrildi.

Çok tehlikeli ve korkunç olarak bilenen kanser, yakın zamanda evde nezle gibi tedavi edilebilir

Bir zamanlar tedavi edilemeyen ve birçok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı tedavi edilemiyor ve her hangi bir ilacı yoktu. Ancak daha sonra bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim, unutmayın; “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir. Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin! Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, birçok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu. Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi! Kanser de aynı şey. Sömürgeciler ve insanlığın düşmanları tam bir kanser endüstrisi inşa ettiler ve çok büyük paralar kazanıyorlar.

Kanserin önlenmesi ve tedavisi hakkında bilmemiz gerekenler

Onkoloji endüstrisi II. Dünya Savaşından sonra büyümeye başladı. Kanserle mücadele etmek için her hangi bir prosedüre, tedavi kürlerine ve masraflara gerek yok! Bunların hepsi, sömürgecilerin ceplerini doldurmak içindir, çünkü kanser tedavisi uzun zaman önce bulunmuştur. Kanser sadece B17 vitaminin eksikliği olduğundan, her gün 15-20 kayısı çekirdeği tüketmemiz yeterli olur. Buğday filizi (tomurcukları) yiyin. Buğday filizi müthiş bir kanser ilacıdır. Bu, tüm kanser önleyici maddelerin en güçlüsü olan sıvı oksijenin ve laetril’in en iyi kaynağıdır. Bu madde, B 17 vitaminin (amigdalin’in) özüdür ve elma çekirdeklerinde bulunur. “Kanserin Ölümü” adlı kitabında Doktor Harold Manner, letril’in etkisinin kanser tedavisinde  % 90’ın üzerinde olduğunu yazmıştır!*

Amygdalin (B 17 Vitaminin) kaynakları

Tohum veya meyve tohumları doğadaki B 17 vitamininin konsantrasyon halidir. Bu, elma, kayısı, şeftali, armut ve kuru erik çekirdeklerini kapsıyor.  Fasulye filizi, mercimek filizi, lima fasülyesi ve bezelye gibi baklagiller ve tahıllar. Acı badem (doğada en zengin B 17 vitamini kaynağı) ve Hint bademi. Her türlü dut, yabanmersini, ahududu ve çilek. Susam ve keten tohumu.  Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, buğday, darı, keten ve çavdar. Bu Vitamin ayrıca mayada, ham pirinçte ve balkabağında bulunur.

Kanser karşıtı ürünlerin listesi

Kayısılar (çekirdekler). Diğer meyvelerin çekirdekleri / tohumları: Elma. Vişne. Şeftali. Kültür eriği. Erik. Armut. Lima fasulyesi. Bulaşık deterjanın ve sıvı sabunun parçacıklarının vücuda girmesi, kanserin başlamasının ana nedenidir.* Bulaşıkları ne kadar iyi durulasanız durulayın, ufak bir deterjan parçası bulaşıkların üzerinde kalır ve vücudunuza girer. Bu zararlı maddeleri tamamen hayatınızdan çıkartmak istemiyorsanız, bunun da basit bir çözümü var. Bulaşık deterjanını (ve sıvı sabunu) sirke ile 50: 50 oranında karıştırın. İşte bu kadar! Artık asla kansere yakalanmayacaksınız! Dondurulmuş limonlar - kansere çaredir Bunu bilmiyor muydunuz? Restoranlar ve kafelerdeki birçok uzman, tüm limonları kullanır veya tüketir ve hiçbir şeyi boşa harcamazlar.* Bütün limonu israf etmeden nasıl mı kullanabiliriz? Son derece basit! Yıkanmış limonu buzdolabınızın dondurucusuna koyun. Limon dondurulduktan sonra rendeyi alın, tüm limonu rendeleyin (kabuğunu soymadan) ve yemeklerin üzerine serpin. Limonu sebze salatalarına, dondurmaya, çorbalara, pilav ve bulgura, makarnaya, spagettiye, pirince, suşiye, balık yemeklerine vs… katın. Bu liste sonsuza kadar devam edebilir. Tüm yemekler beklenmedik bir şekilde, daha önce hiç tatmadığınız lezzetli bir tada sahip olacak. Genellikle limon denince, sadece limon suyu ve C vitamini akla geliyor.  Şimdi Limonun Sırrını öğrendiğinize göre, limonu, bir bardak hazır erişte çorbasında bile kullanabilirsiniz. Kabuğu atmayı önlemenin ve yemeklere yeni bir lezzet katmanın haricinde bütün limon kullanmanın temel avantajı nedir? Limon kabuğu limon suyundan 5-10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve siz genellikle kabuğu atıyorsunuz. Ancak şimdi, basit bir şekilde tüm limonun dondurulması ve ardından yemeklerin üzerine serpilmesi işleminin ardından tüm bu besin maddelerini tüketebilir ve daha sağlıklı olabilirsiniz. Limon kabuğu, vücuttaki toksik elementlerin yok edilmesinde güçlü bir indirgeyici ajandır. Yıkanan limonu dondurucuya koyun ve ardından her gün yemeklerin üzerine rendeleyin. Bu, yiyeceklerinizi daha lezzetli, hayatınızı daha sağlıklı ve daha uzun hale getirmenin anahtarıdır! Bu Limonun muhteşem Sırrıdır! Limon (Citrus), kanser hücrelerini öldüren harika bir üründür. Ayrıca kemoterapiden 10.000 kat daha güçlüdür. Böylece, limon kabuğunun hoş aromasının yanı sıra, limon suyundan 10 kat daha fazla vitamin içerdiği ve vücuttaki toksik elementlerle savaşmaya yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır. Fakat en önemlisi, limon kanser hücrelerini öldürmektedir. Neden biz bunu bilmiyoruz? Çünkü büyük şirketler, onlara inanılmaz karlar getiren sentetik analogların üretimi ile ilgileniyorlar. Gelirlerini tehlikeye atmamak için, limonun mucizevi özelliklerini gizli tutuyorlar. Limon ağacının bileşenleri, kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak için yaygın olarak kemoterapide kullanılan Adriamycin’den 10.000 kez üstündür. Ve en önemlisi, limon özü ile yapılan terapi sadece kötü huylu hücreleri yok eder. Yan etkisi olmadığı için limonları dondurun, rendeleyin ve sağlık için tüketin! Bu bilgilerin kaynağı heyecan vericidir. Bu bilgiyi, 1970’ten bu yana 20’den fazla laboratuvar testinin yapıldığını ve basit limonun, kolon, meme, prostat, akciğer ve pankreas kanseri gibi 12 türdeki kanser hücresini öldürdüğünü söyleyen, dünyanın en büyük ilaç üreticilerinden biri verdi… Ve daha da şaşırtıcı olan, limon özü ile yapılan tedavi türü, yalnızca malign kanser hücrelerini yok eder ve sağlıklı hücreleri etkilemez.   Haber Yazı: Halil İbrahim Kambak
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.