Reklam Alanı (Gövde Üst Reklam) Bu alana reklam ver

Türkiye alan adı .TR belgesiz alınabiliyor

blank
MÜFİT ONBAŞI tarafından
01 Ekim, 2022 10:22 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 22.03.2024 12:05
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Türkiye aldığı önemli bir karar ile ODTÜ’nün elinde olan “com.tr“, “net.tr” ve “org.tr” gibi alan adlarını TRABİS faaliyete geçmesi ile belgesiz alınıyor.

Şuan kullandığımız alan adlarının sonunda bulunan; .com, .net ve org gibi değil de orneksite.tr yada orneksite.tc gibi başlanmış olsaydı şuan bir çok alan adımız bize ait olacak, başka bir ülkede kullanılmayacak ve Türkiye de kalacaktı. Birçok alan adı yurt dışında 20 ile 20 bin dolar gibi uçuk rakamlarda satışa sunuluyor. Ya da farklı siteler oluşturularak reklam yapılıyor. Birçok site kumar ya da müstehcen olarak kötü amaçlı olarak kullanılıyor. Burada yapacağınız tek şey devletin resmi web sitesi olan ihbarweb.org.tr adresine ihbar şikayette bulunduğunuz takdir de mahkeme kararı ile kısa sürede mahkeme kararı ile kapatılıyor.

Com.tr ile biten yeni alan adı ile birçok site yapılmasına neden olacağı sektöre ekonomik güç sağlayacaktır. İnternette böylelikle dışa bağımlılık bir nebze özgür olacak. BTK’ye bağlı TRABİS platformu hizmete geçti ve Tr alan adları BTK tarafından işletilmeye başlandı. Artık “com.tr”, “net.tr” ve “org.tr” gibi alan adlarını belgesiz olarak alabilirsiniz.

Bugüne kadar “com.tr”, “net.tr” ve “org.tr” gibi Tr uzantılı alan adları Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından işletiliyordu. Tr uzantılı alan adlarının kayıt ve yönetim yetkisi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) devredildi. BTK’ye bağlı TRABİS (.tr Ağ Bilgi Sistemi) platformu bugün itibarıyla faaliyete geçti. Platforma trabis.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

TRABİS’in faaliyete geçmesiyle birlikte, daha önce belge ibraz edilerek alınan “com.tr”, “org.tr”, “net.tr” uzantılı (ingilizce adı: domain) türkçe de alan adı olarak geçen isimler artık “ilk gelen ilk alır” prensibine göre belgesiz olarak alınabiliyor. BTK’nin Kayıt Kuruluşları listesindeki hizmet sağlayıcılardan belgesiz olarak “com.tr”, “org.tr”, “net.tr”, “web.tr”, “gen.tr”, “tel.tr”, “name.tr”, “biz.tr”, “tv.tr”, “info.tr”, “bbs.tr” uzantılı alan adları satın alabilirsiniz. “av.tr”,”bel.tr”, “dr.tr”, “edu.tr”, “gov.tr”, “k12.tr”, “kep.tr”, “pol.tr” ve “tsk.tr” uzantılı alan adları için belge zorunluluğu devam edecek.

Hali hazırda TR uzantılı alan adına sahipseniz ve BTK’nin Kayıt Kuruluşları listesindeki firmalardan birinden hizmet alıyorsanız alan adını kullanmaya devam etmek için ek işlem yapmanıza gerek yok. Hizmet aldığınız firma, belirtilen listede bulunmuyorsa alan adınız TRABİS-KK’ya aktarıldı. Alan adınızla ilgili işlemleri TRABİS-KK platformu üzerinden yapabilirsiniz.

Uyuşmazlık Çözüm Merkezi kuruldu

Tr alan adıyla ilgili uyuşmazlıklar için BTK bünyesinde Uyuşmazlık Çözüm Merkezi kuruldu. Tr alan adlarında isim, marka, ticaret unvanı, işletme adı gibi isimlerin izinsiz kullanılması, isimlerde benzerlik olması, yetkisiz isim kullanımı veya kötü niyetle alan adı alınması gibi durumlarda Uyuşmazlık Çözüm Merkezi tarafından müdahale edilebilecek. Uyuşmazlık Çözüm Merkezi sayesinde uyuşmazlıkların uzman kişilerce hızlı şekilde ve mahkeme süreçlerine kıyasla daha az maliyetli şekilde çözüme kavuşması sağlanacak. Kısaca kişi ya da başka bir kuruluş bir firmanın alan adını alıp farklı bir amaçta kullanmak istediği takdirde patent oda sicil kaydı resmi gazete de o isme ait belgesi olduğu takdir de daha önce olduğu gibi alan adını mahkemeye verip alabilecek. Alan adını şimdi alayım daha sonra firmaya satarım düşüncesinde olan kişilere ise dava açılıp domain elinden alınacak.

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

İlahi Adalete Selâm

blank
Avatarı
Aksiyon ER tarafından
11 Aralık, 2025 11:33 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0
Reklam Alanı (İçerik Öncesi) Bu alana reklam ver

Ülkemizde 27 Mayıs 1960 ihtilâlinden beri, yarım asırlık darbeler tarihine baktığımızda; nereden nereye geldiğimizin sembolik göstergesi bu olayda, ilâhî adaletin tecellisini görürüz. İşin püf noktası şudur; Cenab-ı Hakkın 99 Esma-i Hüsna’sından (güzel isimlerinden) birisi (EL-ADL) ADALETTİR. Allah (c.c.) mutlak Âdildir. Mülkün (Kâinatın)temeli adalettir. Zerreden kürreye kadar tüm varlıklar; çok hassas, milimetrik bir denge üzerinde yaratılmış ve öylece devam etmektedir. Mevsimlerin gelip-gidişi, gündüzün geceyi takip edişi, dünyamızın ve diğer gezegenlerin yörüngesinde bir milim dahi şaşmadan hareket etmeleri, hepsi hassas dengeler üzerinde cereyan eden ilâhi adaletin eseridir. Adaletin olmadığı yerde zulüm ve haksızlık vardır. Denge bozulmuş demektir. Denge bozulunca da ayakta durulamaz, yıkım olur. Bu sebeple, Hz. Peygamberimiz Cuma hutbesinde; ”Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardımı emreder. Fuhşu, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Tutasınız diye size (Allah) öğüt veriyor.” Mealindeki (Nahl 90.) ayeti okuyarak adaletin önemini izah etmiştir. Bu sünnet asırlardır İslam Aleminde her cuma hutbesinde devam etmektedir. Buna istinaden Hz. Peygamberimiz “Mülk küfürle devam edebilir. Ama zulümle asla ayakta kalamaz.” buyurmuştur. Divan edebiyatımızdan şu güzel mısraları günümüz Türkçesiyle veriyorum: Cümle eşya hâlikındır, kul eliyle işlenir, Emr-i Barî olmadıkça sanma ki, bir çöp deprenir. Hak kulundan intikamın, yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledünnü anı kul etti sanır. Ne kahrı desti-âdâdan (düşmanlar) ne lütfu âşinadan (dostlar) bil, Umûrun (işlerini) hakka tefviz(havale) et,Cenab-ı Kibriyadan bil. Şimdi yarım asır öncesine 27 mayıs 1960 darbesine bakalım: Demokratik yolla milletin ezici çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş Menderes hükümeti, silahlı kuvvetlerce devriliyor, iktidar mensupları Yassı ada’da kurulan sözde Yüksek adalet divanında, ağır hakaretler altında yargılanıyor. Merhum Menderes ve iki bakan idam ediliyor. Genel Kurmay Başkanı Merhum Rüştü Erdelhun paşa idama mahkum ediliyor ve askerlerin hakaretlerine maruz kalıyordu. Daha sonra,12 mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, uyarı, bildiri ve sair irtica teraneleriyle her 10 yılda bir milletin temsilcileri alaşağı ediliyor, değerleri çiğneniyordu. Müslüman Türk milleti üzülüyor, bunalıyor, ama sabırla vakarını koruyor, sokağa dökülmüyor, işi Allah’a havale ediyordu. En nihayet iktidara yürüyen, Sayın R.Tayyip Erdoğan, ders kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse atılıyordu. Hatta Başbakan iken partisi kapatılmaya ramak kalmıştı. Asıl görevi vatan savunması olan TSK nin bazı mensupları, hâlâ darbe planları yapıyor. Kaos ve dehşet senaryoları hazırlıyorlardı. İşte bütün bu olup biten haksızlık ve zulümler, naçiz kanaatime göre, gayretullah’a dokundu. Burç döndü, İlâhî adalet tecelli etti. 9 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz demokratik gelişme ve özgürlükler elde edildi. Tarafsız ve âdil yargı işbaşına geldi. Adaletten söz etmişken, İslam adalet sisteminden ve Osmanlı adaletinden birer örnek sunmak istiyorum. Übey-ibni Ka’b adındaki bir sahabi, Halife Hz.Ömer aleyhine bir dâva açar. Hakim Zeyd-ibni Sabit davetiye ile Hz. Ömer’i duruşmaya çağırır. Mahkeme salonuna gelen Hz.Ömer’e hakim tarafından yakınında bir yer gösterilmesi üzerine, Ömer; “Bu ne hal?” der. “Beni davacının yanında değil de kendi yakınında oturtman tarafgirliktir.” Hakim Zeyd’in cevabı şudur: -“Allah’a ve âhiret gününe imanı tam olan bir hakimin taraf tutması imkansızdır. Benim hep uyguladığım usulümdür. Dâvalıyı en yakınıma alarak, ifade verirken, göz ucuyla mimiklerini, vücut dilini ve ruh halini de anlamaya çalışırım.” Hz.Ömer teşekkür eder. Allah’a hamd eder. Osmanlı Devletinin altın yıllarında, Fatih Sultan Mehmet Han devrinde Konyalı bir tüccar, İtalya’dan kumaş ithal etmek ister. Venedik’ten gemiye yüklenen kumaşlar İstanbul’a doğru yola çıkmış, fakat yolda gemi batmıştı. Parasını alamayan Venedikli tüccar, Konya kadısına başvurmuş: -Ben görevimi yaptım. Malları gemiye yükledim. Paramı isterim. Konyalı tüccar ise: -Sipariş ettiğim malları teslim almış değilim. Bedelini ödemem mümkün değildir. Derler… Konya kadısı Hârim efendinin hükmü şudur: “Venedikli tacir siparişi gemiye yüklemiştir. Geminin batması yüce Allah’ın takdiridir. Venedikli davacı malın bedelini alacaktır.” Beklemediği bu adalet karşısında hayran kalan İtalyan tüccar, Hıristiyanlıktan ayrılıp, Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman olur… HÜDÂYA EMANET OLUNUZ…

Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.